15.10.12
3.MALATYA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ’NDE KRİSTAL KAYISI’NIN İLK SAHİPLERİ BELLİ OLDU!
Bu yıl 9-15 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan festival kapsamında verilecek olan “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne Münir Özkul ve Türker İnanoğlu; “Onur Ödülü”ne ise Türkan Şoray, Kadir İnanır ve John Sayles değer görüldü.
“Yaşam Boyu Başarı Ödülü” Münir Özkul ve Türker İnanoğlu’na!
Yaşar Usta, Turşucu Kazım Efendi ve Mahmut Hoca gibi karakterlerle hafızalara kazınan usta oyuncu Münir Özkul, bu yıl “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” alacak. Münir Özkul, yaşam boyu onur ödülüne ise ilk defa 3. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde sahip olacak.
Bir diğer “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” ise yüzlerce filmin yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenerek sinemamızın gelişimine büyük katkı sağlayan ve kurduğu sinema müzesiyle, sinema tarihimizi gelecek kuşaklara aktaran Türker İnanoğlu’na veriliyor.
Türk sinemasına kaleme aldığı kitaplarla pek çok eser kazandıran sinema yazarı ve araştırmacısı Ali Can Sekmeç’in sinemanın bu duayen iki ismi için de özel olarak hazırladığı, sanatçıların daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan fotoğraflarının da bulunduğu “Türk Sinemasında 55 Yıl: Türker İnanoğlu” ve “Kendine Benzeyen Adam: Münir Özkul” kitapları festival yayınları arasındaki yerini alacak. “Kendine Benzeyen Adam: Münir Özkul” kitabı ise büyük usta için yazılmış ilk ve tek kitap olma özelliğini taşıyor.
Sinemanın “Sultanı”na ve “Delikanlısı”na Onur Ödülü!
Malatya Uluslararası Film Festivali ilk yılından başlayarak her yıl, sinemamıza büyük hizmetlerde bulunmuş isimlere “Onur Ödülü” vermeye devam ediyor.
Yıllarca oynadığı filmlerle, sinemaseverlerin gönlünde taht kuran, sinemamızın “Sultanı” Türkan Şoray ve rol aldığı yüz seksenin üzerinde filme kendi çizgisini taşıyan sinemamızın “Delikanlısı” Kadir İnanır, Malatya Uluslararası Film Festivali’nin üçüncü yılında Onur Ödülü alacak.
Bağımsız Sinemanın Usta İsmi John Sayles’a “Onur Ödülü”
Sanat hayatına Bakırköy Halkevi'nde tiyatro ile başladı. İstanbul ve Ankara'da Devlet tiyatroları, İstanbul Şehir Tiyatroları oyunlarının yanı sıra Tiyatro Ses, Küçük Sahne gibi özel tiyatrolarda da rol aldı. Asıl ününü 1950’lerden itibaren rol almaya başladığı sinema filmleri ile kazandı. 400’e yakın filmde rol alan Özkul’un en bilinen rollerinden biri onunla özdeşleşen “Hababam HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/wiki/Hababam_S%C4%B1n%C4%B1f%C4%B1"Sınıfı “serisindeki Müdür Yardımcısı Kel Mahmut tiplemesi oldu. Televizyon dizilerinin yaygınlaştığı dönemde dizi oyunculuğundan uzak dursa da “Uzaylı Zekiye”, “Ana Kuzusu” ve “Şaban ile Şirin” gibi dizilerde rol aldı. Özkul'a 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanı verildi.
Türker İnanoğlu
1957 yılında Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'nda öğrenciyken yönetmen yardımcısı olarak sinema alanına girdi. Ömer Lütfi Akad ve Nişan Hançer’e 9 filmde asistanlık yaptı. 1959 yılında “Senden Ayrı Yaşayamam” adlı filmle yönetmenliğe başladı. Yeşilçam’da çeşitli yapımcılara 10 adet film çektikten sonra 1960’ta kendi şirketi Erler Film’i kurdu ve Erler Film bünyesinde bugüne dek 200’ün üzerinde siyah-beyaz ve renkli film çekti. Erler Film ülkemizde şu anda halen faaliyet gösteren en eski ve en uzun ömürlü film şirketidir. Türker İnanoğlu bugüne dek 66 uzun metraj sinema filmine yönetmen olarak imza attı. 1979'da Ulusal Video şirketini, 1985 yılında da bir televizyon stüdyosu kurdu. Çok sayıda televizyon yapımlarına da imzasını attı. Halen SE-SAM Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin onursal başkanı olan İnanoğlu, 1997 senesinde TÜRVAK - Sinema Televizyon Eğitim Merkezi ve -Sinema Tiyatro Müzesi’ni de kurdu.
Türkan Şoray
Türk sinemasında Sultan lakabıyla anılan Türkan Şoray, 1960'larda sinema ile tanışmış, 1964'te 1.Antalya Film Festivali'nde "Acı Hayat" filmiyle en başarılı kadın oyuncu ödülünü almıştır. Dünyanın en çok film çeviren kadın oyuncusudur. Yılanı Öldürseler, Azap, Bodrum Hâkimi ve Dönüş filmlerinin de yönetmenliğini yapan Şoray, 90'lı yıllarla birlikte, TV çalışmalarına da ağırlık vermeye başlamıştır. Şoray, 12 Mart 2010 tarihinde Unesco Türkiye iyi niyet elçisi seçilmiştir.
Kadir İnanır
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon mezunu olan Kadir İnanır, 1969 yılında bir yarışmada birinci olarak sinema hayatına başladı. Yüz seksenin üzerinde sinema filminde, pek çok televizyon dizisinde rol aldı.
John Sayles
Psikoloji okumak için Williams Üniversitesi’ne giden Sayles, son senesinde ilk tiyatro yönetmenliğini Bruce J. Freidman’ın yazdığı “Steambath” adlı oyun ile gerçekleştirmiştir. Okuldan sonra da zaman zaman tiyatroya dönüş yapmış ve New York’ta hem yazıp hem yönettiği "New Hope for the Dead" (1981) ve "Turnbuckle" (1981) isimli iki oyunu sahneye konmuştur. Williams’tan mezun olduktan sonra Sayles, kariyer olarak roman yazarlığında karar kılmıştır. “Pride of the Bimbos” (1975) and “Union Dues” (1977) isimli romanları yazmıştır.
İlk uzun metrajlı filmi Return of the Secaucus Seven (1980) ile Los Angeles Film Eleştirmenleri’nin En İyi Senaryo ödülüne layık görülmüştür. Bu film, 80’lerin başında bağımsız film hareketi olarak ifade edilmeye başlanmış olan hareketin bir parçası olarak tarihe geçmiştir. 1983 yılında Sayles, Lianna ve Baby, It's You filmlerini çekmiş, Baby, It's You’nun gösterime girmesinin ardından yönetmen; MacArthur Vakfı’nın üstün yeteneklilere beş yıl boyunca 32,000 dolar sağladığı kaynakla ödüllendirilmiştir.
Kendi filmlerini yapmaya karar verdiğinde Sayles hep klişe tür filmlerinden özenle kaçınmıştır. Bunun sonucu olarak ortaya çıkan filmlerden biri Harlem sokaklarında takılan dilsiz siyah bir uzaylının hikayesini anlatan The Brother From Another Planet (1984) olmuştur. Kömür madencilerinin 1920’lerdeki acı ve şiddet yüklü grevini anlatan küçük bütçeli Western filmi Matewan’ı (1987) çeken yönetmen her defasında faklı bölgeleri keşfetmeye devam etmiştir. Felçli eski bir pembe dizi yıldızı (Mary McDonnell) ile hemşiresinin (Alfre Woodard) hayatlarını değiştiren ilişkilerine yoğunlaştığı Passion Fish (1992) filmi Sayles’e özgün senaryo dalında ilk Oscar adaylığını getirmiştir.
7.10.12
TÜRVAK TÜRKER İNANOĞLU VAKFI SİNEMA-TİYATRO MÜZESİ YILMAZ PARLAR HABERİ
2011-03-02 14:44:00
TÜRVAK TÜRKER İNANOĞLU VAKFI SİNEMA-TİYATRO MÜZESİ VE SANAT KİTAPLIĞI AÇILDI
Türk sinema ve televizyon sektörlerinde 53 yıl emek veren Türker İnanoğlu, 2001 yılında İstanbul Kavacık’ta kurduğu TÜRVAK Sinema-Tiyatro Müzesi ve Sanat Kitaplığı’nı, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteği ile İstanbul Beyoğlu Galatasaray’a taşıdı.
Sinema işine 1957 yılında başlayan Türker İnanoğlu [üste, solda], sırasıyla, film yönetmeni yardımcısı, film yönetmeni, yapımcı, sinema salonları işletmecisi, TV kurucusu ve gösteri merkezi sahibi olarak eğlence sektörüne 53 yıl hizmet verdi. 2010 yılına kadar 280 adet sinema film ve 12 bin saatin üzerinde TV programları ve TV dizileri hazırlayan İnanoğlu, bu müzeyi kurarken yıllarca emek verdiği kariyeriyle ilgili olarak adını yaşatacak bir imza bırakmak istemiş. İnanoğlu, Türk Sineması’nın geçmişine ait belge, bilgi, fotoğraf, afiş, cihaz ve filmleri bir müze ve kitaplık çatısı altında toplayarak bu muhteşem arşivi gelecek nesillere aktarmayı amaçlamış. Müze koleksiyonunun temelleri Türker İnanoğlu’nun sinema kariyeri boyunca biriktirdiği Erler Film arşiviyle atılmış. Gazetelere ilan verilerek, filmciler, sinemacılar, özel koleksiyoncular, eski filmci ve sinemacı aileler ve tiyatrocular ile sinemayla ilgilenen herkese “Eski 8,16 ve 35 mm’lik film oynatıcı ve çekici cihazları, aydınlatma projektörleri, dolly, şaryo arabaları, stüdyo ve laboratuar cihazları ile Türk Sineması’nın kuruluşundan bugüne kadar çekilen Türk filmlerine ait afiş, fotoğraf, el ilanı, lobi, broşür, reklam malzemesi, senaryo ve sinemayla ilgili kitap ve dergilerin alınacağı” duyurulmuş.
Müzenin kuruluş aşamasında, Türker İnanoğlu en büyük desteği, TRT Genel Müdürü Yücel Yener, sinemacı arkadaşı Necip Sarıca, rahmetli Muhsin Ertuğrul’un eşi tiyatro sanatçısı Handan Uran Ertuğrul, rahmetli Ulvi Uraz’ın eşi Selçuk Uraz, tiyatrocu dostu rahmetli Deniz Uyguner’den ve SİNE-SEN’den [Sinema Emekçileri Sendikası’ndan] almış. Tiyatro kökenli sanatçılardan müzeye çok destek gelmiş. İnanoğlu da Türk Tiyatrosu’nun bu gönlü zengin dev çınarlarına borcunu ödemek için hazırlıklara başlamış ve tam 12 ay sonra 2002 yılında Tiyatro Müzesi’ni açmış.
2003 yılında dönemin İstanbul Beyoğlu Belediye Başkanı Mimar Kadir Topbaş ve yine dönemin T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Hüseyin Çelik, müzenin sinemanın kalbi sayılan İstanbul Beyoğlu Galatasaray’a mutlaka taşınması gerektiğini belirterek müze olabilecek binaları önerdiler. Ancak söz konusu binaların onarımı masraflı olduğundan bu projeden vazgeçilmişti.
Türker İnanoğlu 2005 yılında, müze ile kitaplığı İstanbul Beyoğlu Galatasaray’a taşımak için Galatasaray’da dokuz katlı bir bina satın aldı. Büyük bir proje olan TİM Türker İnanoğlu Maslak Show Center’ın yapım çalışmaları da o sıralarda devam ettiği için yeni binanın tadilat ve onarımı bir süre ertelendi. İnanoğlu 2009 yılında Galatasaray’da müzeyi taşıyacağı binanın restorasyon çalışmalrını başlatmış. Çalışmalar devam ederken İstanbul Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da Türvak Sinema-Tiyatro Müzesi’nin Beyoğlu Galatasaray’a taşınması için büyük çaba sarfetmiş. Ahmet Misbah Demircan’ın tavsiyesi üzerine İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ile yapılan görüşmeler sonucunda, ajans projeye destek vermeyi kabul etmiş. İnanoğlu 2010 Ağustos ayında binanın restorasyon işlemlerini tamamlayarak Türvak Sinema, Tiyatro Müzesi ve Sanat Kitaplığı’nı Kavacık’tan Beyoğlu’na taşımış.
TÜRVAK Sinema-Tiyatro Müzesi’nde 1000’den fazla cihaz, 4200 adet çeşitli Türk filmi kopyaları, 6000’den fazla yerli film afişi, 10,000’den fazla sinema-tiyatro fotoğrafları, 12,000 saatin üzerinde TV programları ve TV dizileri bulunuyor.
Açılış törenine İzzet Günay, Cüneyt Arkın ve Orhan Günşiray da katıldı.
GİRİŞ KATINDA SERGİ SALONU VE CAFE VAR
Müze binasının giriş katında bulunan cafe ziyaretçiler için oldukça şık ve sinemanın eşsiz zaman tünelinde hoşça vakit geçirebilecekleri, ilginç bir mekan olarak tasarlanmış. Sergi salonuyla iç içe olan bu mekanda ziyaretçileri sinemanın ilk yıllarına ait ve Türkiye’ye ilk gelen 1904 model projeksiyon cihazı karşılıyor; bir tarafta üç objektifli ahşap Vedat Ar kamerası, diğer tarafta körüklü fotoğraf makinesi… Ayrıca her tarafta sinemanın tarihsel sürecini anlatan örnek cihazlar, Ari kamera, film gösterim cihazları, 16’lık film kopya baskı cihazı [matipo] ve stüdyo pikabı bulunuyor.
Sergi salonunda Türk Sineması'nın unutulmaz karakter oyuncuları Kemal Sunal, Sadri Alışık, Adile Naşit, Belgin Doruk, Yılmaz Güney, Öztürk Serengil, Hulusi Kentmen ve Feridun Karakaya’nın filmlerde canlandırdıkları karakterlerin balmumundan yapılmış heykelleri de sergileniyor.
İbrahim Enez ve Arzu Kalkavan imzalı orijinal yağlı boya Yeşilçam çalışmaları, Sürü’den Çalıkuşu’na kadarki afiş çalışmaları, Bedri Koraman’ın Kemal Sunal filmleri için yaptığı afişler ile beraber vefat eden sinema ve tiyatro sanatçılarının portreleri de ziyaretçilere duygulu anlar yaşatıyor.
|
1. KATTA SİNEMA MÜZESİ YER ALIYOR
Giriş katından müze katlarına çıkarken merdivenlerde alfabetik sırayla hayatta olan sinema ve tiyatro sanatçılarının portreleri ziyaretçileri karşılıyor.
Nişan Hançer Sinema Belgeleri Salonu: Bu salonda sinemanın Beyoğlu’na girdiği günden itibaren belgeler, sinema biletleri, birçok sinema salonunun kuruluş belgeleri ve resimleri sergileniyor.
Fuat Uzkınay Sinema Cihazları Salonu: Ziyaretçiler sinemanın tarihini ve günümüze kadar nasıl bir yol kat ettiğini bu salonda en ince ayrıntılarıyla görebiliyor. Muhsin Ertuğrul’un ilk sesli çekim yaptığı kamera [İstanbul Sokakları-1933] mutlaka görülmesi gereken en ilginç parçalardan birisi olarak müzede yerini alıyor.
Lütfi Ömer Akad Afiş Salonu: Ali Efendi Sinema Salonu’nun fuaye alanında bulunan salonda sinema filmi çekimlerinde kullanılan kamera ve ışıklar, kurgu eşleme, film kopya, bant okuma, tele-sine, projeksiyon, developman [film banyo cihazı] gibi cihazların yanı sıra denizaltı kamerası ve tek çekimlik fotoğraf makineleri de bulunuyor.
Ali Efendi Sinema Salonu: Modern teknolojiye sahip 35mm projeksiyon makinesi ve resim projeksiyon cihazı ile müzede düzenlenecek özel gösterimlere ev sahipliği yapacak 90 kişilik sinema salonu.
2. KAT SİNEMA VE TV MÜZESİ OLARAK HAZIRLANMIŞ
Adnan Öztrak Televizyon Salonu: Müzenin bu bölümünde hayatımıza girdiği günden itibaren televizyonun geçirdiği tüm evrimler ve yakın tarihi sergileniyor. 2inc 1inc Ampex kayıt cihazları, TV kameraları, siyah beyaz dönemi sinyal tabelaları, 70’li yılların stüdyo monitörleri, TRT’nin ilk siyah beyaz ve renkli kamerası, video kaydediciler, özel efekt cihazları [ağır çekim, hızlı çekim], stüdyo ve aktüel kameralarla birlikte televizyonla şöhreti yakalayan ünlüleri ziyaretçiler bu salonda görebiliyor.
Halit Refiğ Sinema Fotoğrafları Salonu: Türk Sineması’nın usta yönetmenlerinden Halit Refiğ’in adının verildiği bu salonda sinemanın tarihine tanıklık etmiş çok önemli cihazlardan üç adet kurgu-eşleme, projeksiyon, tele-sine cihazları ve duvarlarda film kareleri sergileniyor.
Türker İnanoğlu 'Türk Sineması'nda 50. Yıl' Salonu: İnanoğlu’nun 53 yıllık meslek hayatı boyunca almış olduğu ödüller, Erler Film’e ait afişler, set fotoğrafları ve siyasilerle birlikte çekilen fotoğrafları burada sergileniyor.
3. KATTA TİYATRO MÜZESİ YER ALIYOR
Muhsin Ertuğrul Zati Eşyalar ve Özel Belgeler Salonu: Muhsin Ertuğrul, Türkiye’de tiyatronun meslek olarak kabul edilmesini sağlayan yıllarını tiyatroya adamış çok büyük bir ustadır. Vefatından sonra uzun yıllar hiç kimse ustaya ait ne bir belgeye ne de bir dokümana ulaşamamıştı. TÜRVAK olarak eşi Handan Uran Ertuğrul ile kurulmuş olan, tamamen dostluğa ve güvene dayalı sıcak ilişkiler sayesinde Muhsin Ertuğrul’a ait özel eşyalara ulaşıldı. Büyük ustanın özel eşyaları Türkiye’de ilk defa Türvak Sinema ve Tiyatro Müzesi’nde 2002 yılında sergilenmeye başlandı. Beyoğlu’na taşınan müzede Muhsin Ertuğrul’un Dragos’taki evinde bulunan çalışma masası, yağlı boya portresi, özel eşyaları, eşine ve Beklan Algan’a yazmış olduğu vasiyetler, şapkaları, takım elbiseleri ve ilk eşi Neyire Ertuğrul’un resimleri ile ikinci eşi Handan Uran Ertuğrul’un resimleri, daktilosu, çalışma koltuğu ve özel çalışmalarının hepsi bu bölümde sergileniyor.
İsmail Dümbüllü Orta Oyunu, Karagöz Hacivat ve Temaşa Salonu: Tiyatro, köklü ve oldukça zengin bir tarihe sahip olduğu için bu salonda Jeyan Tözüm’ün [Hanımlar Terzihanesi-1947] oyun kostümünü, Devlet Tiyatroları’nın tarihi oyunlarından padişah kostümünü ya da Altan Erbulak’ın frakını görebilirsiniz. Ayrıca Orta Oyunu, Karagöz-Hacivat, afişçi Şeref’in orijinal baskı afişleri, Vala Somalı karikatürleri, Mengü Ertel afişleri, yanan 'Komedi Tiyatrosu'nun maketi, İsmail Dümbüllü ve Küçük Kemal’in büstleri ile vefat eden tiyatro sanatçılarının portreleri de bu salonda sergileniyor.
Behzat Butak Osmanlı’dan günümüze Tiyatro Belgeleri Salonu: Türk Tiyatrosu’nun 260 yıllık tarihini anlatan bu salonda, Darülbedayi’nin turnelerinde kullanılan aksesuar sandığı, Osmanlıca ve Türkçe el ilanları, İstanbul Şehir Tiyatroları’nın imzalı maaş bordroları, masklar, biletler ve afişler sergileniyor.
Afife Jale, Özel Tiyatrolar Salonu: Darülbedayi’den, şehir tiyatrolarına ve devlet tiyatrolarına kadar Türk Tiyatrosunun ödenekli ödeneksiz tüm tiyatro topluluklarının yer aldığı bu salonda, grupların oyun afişleri, el ilanları ve resimleri sergileniyor.
4. KATTA ULVİ URAZ KİTAPLIĞI VAR
60,000 ciltlik dermeye sahip kütüphane öğrencilere, akademisyenlere, araştırmacılara, yazarlara kaynak sağlayabilecek nitelikteki son derece kapsamlı sinema, tiyatro, genel kültür arşiviyle ve okuma salonuyla hizmete sunulmuş.
5. KATTA 70 KİŞİLİK CAFE / KOKTEYL ALANI BULUNUYOR
6. KATTA 250 KİŞİLİK YAZLIK TERAS VAR
TÜRVAK Sinema-Tiyatro Müzesi ve Sanat Kitaplığı, 02 Ocak 2011 tarihinden itibaren Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri saat 10:00-18:00 arasında ve Pazar günleri saat 12:00-18:00 arasında sanatseverlerin ziyaretine açık, Pazartesi günleri ise kapalı.
|
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)