9.7.12
DEDEKTİF DEE: GİZEMLİ ALEV-YILMAZ PARLAR
DEDEKTİF DEE: GİZEMLİ ALEV
(Detective Dee and the Mystery of Phantom Flame)
Gösterim Tarihi: 06 Temmuz 2012
Dağıtıım: M3 Film
İthalat: re Prodüksiyon
Dünya basınında ‘Dedektif Dee’
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“Dee, algılarınızı nasıl harekete geçireceğini biliyor.” - Richard Nilsen, The Arizona Republic
“Detektif Dee, yılın aksiyon filmi. İki saatlik destan, Karayip Korsanları’nı Bermuda Şeytan Üçgeni’ne yolluyor.” - Stephen Cole, Globe and Mail
“Tsui Hark, sanki bir dansçının ritm duygusunu ve hareket yeteneğini ve alanı kullanma becerisini sinemaya taşımış.” - Ben Sachs, Chicago Reader
“Durmayan aksiyonun renkli festivali.” - Linda Bernard, Toronto Star
“Görkemli bir destansı macera.” - Steven Rea, Philadelphia Inquirer
“Tsui Hark ustanın filmi, mezardakileri ayağa kaldıracak cinsten göz alıcı bir aksiyon şöleni.” - James Verniere, Boston Herald
“Yaratıcı görselliğin ve duygunun, gerilimle harmanlandığı bu filmin devamının çekilmesini umut ederiz.” - Marjorie Baumgarten, Austin Chronicle
“Göz kamaştırıcı...Düşünecek zamanınız olamadıysa gözleriniz şenlenecek.” - Frank Swietek, One Guy’s Opinion
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
SYNOPSİS
M.S 90, Luoyang’ta Kraliyet Sarayı’nın dışında, devasa bir Budist anıtı inşa edilmektedir. Söz konusu anıtın yapımının bittiği gün, Çin’in ilk kadın İmparatoru, Wu Zetian resmi olarak taç giyecek ve dünyanın en geniş ve güçlü ülkesinin tahtına oturacaktır.
Ancak bir türlü açıklanamayan olaylar zinciri Wu’nun tahta çıkmasını tehdit etmektedir. Sekiz yıl boyunca ara ara Wu’nun bizzat paye verip yükselttiği adamlardan bazıları halka açık yerlerde yanmaya başlar.
Son kurban olan anıt inşaatının sorumlusunun akibeti de aynı olur. Katilin İmparatoriçe’nin otoritesine meydan okuduğu açıktır. Taç giyme töreninden önce davayı çözmeye kararlı olan İmparatoriçe sıradışı birinin yardımına baş vurur, Dee Renijie. Sekiz yıl önce Dee’nin tutuklanma emrini İmparator’un ölümünün ardından ele geçirdiği gücünü sorguladığı için bizzat kendisi vermiştir.
Dee Renjie tekrar Luoyang’a getirilerek İmparatoriçe’nin huzuruna çıkarılır. İmparatoriçe Dee’yi sekiz yıl önce teklif ettiği ve Dee’nin reddettiği çok prestijli bir mevkii olan Yüce Divan’a atar, İmparatoriçe sadece Dee’nin sahip olduğu zeka ve dövüş sanatlarındaki ustalığının kendisine karşı girişilen bu komployu açığa çıkartacağına inanmaktadır.
Vahşi, sabırsız ve hırslı Bei Donglai, Dee’nin yardımcısı olarak görevlendirilir. Dee, Bei’nin kendisini gözetim altında tutmak için gönderildiğinden şüphelense de, birlikte sıradışı bir ittifak oluştururlar. Artık bir rahip olan ve devasa anıtın mimari danışmanı olan ve son ölümün bizzat şahidi olan eski arkadaşı Shata’nın da yardımına başvurur.
Dee için bir başka sürpriz de akşam onu rahatlatması için İmparatoriçe tarafından gönderilen Shangguan Jing’er’ dır. Dee Jing’er’ın vahşi şartlar altında ölen babasının arkadaşıdır. Jing’er söz konusu olay sonrasında saraya alınmış ve güzeller güzeli bir kadına dönüşmüştür.
Lu, Kraliyet Büyücüsü, İmparatoriçe’nin tüm güvenine haizdir. Dünyevi olaylarla hiç ingilenmeyip inzivaya çekildiği bilinse de gerekli hallerde gücünü göstermek için kara büyü kullanır.
Dee’nin araştırması Dee’yi ani yanmalara bilimsel bir açıklama bulacağı şehrin yaraltında bulunan Hayalet Pazarı’na sürükler. Tüm deliller Kraliyet Büyücüsü’nü işaret etmektedir ancak ona meydan okumak bizzat İmparatoriçe’nin otoritesine meydan okumak demektir.Fakat Dee hayatına bile mal olsa, gerçekleri açığa çıkartmakta kararlıdır.
Bu esnada, Türki birlikler yaklaşmaktadır…
TANG HANEDANI
Tang Hanedan’lığı dönemi (618-907) Çin tarihinin en etkileyici çağlarından biridir. Arkasından ise kısa soluklu olmakla birlikte Kuzey ve Güney Çin’i birleştirmesiyle hatırlanan Sui Hanedanlığı (581-618) gelir.
Tang Hanedanlığı, ilerleme ile birlikte kapsamlı kültürel alışverişin hüküm sürdüğü istikrarlı 300 yıllık bir dönemdir. Başkenti Chang’an yaklaşık iki milyonluk nüfusu ile dünyanın en yoğun nüfusa sahip ve en kozmopolit şehriydi. Başkentte, Japonlar, Koreliler, Viyetnamlılar, Hintliler, Tibetliler, Persler ve Orta Asyalılar da dahil olmak üzere 25.000 yabancı yaşamaktaydı. Yabancılar yasal olarak yerel halktan biriyle evlenebiliyorlardı ancak ülkede kalmaları şart koşuluyla.
Aralarında Budizm, İslam, Musevilik, ve Hıristiyanlığın da bulunduğu geniş bir din yelpazesi şehrin duvarları arasında mevcudiyetini korumaktaydı. Kökeni Hindistan’a dayanan Budizm resmi olarak kraliyet ailesinin dini ilan edilmişti. İmparatoriçe Wu, ‘Dedektif Dee ve Gizemli Alev’de de gösterildiği üzere otoritesini meşru kılmak için kendisine benzeyen devasa bir Budist anıtı yaptırmıştır.
Bu çok yönlülüğe rağmen, Tang Hanedanlığı, Çin kültürünün en görkemli zamanlarından biridir. Bu dönemde Çin şiiri en yaratıcı dönemini yaşamıştır. Görsel sanatlar ve edebiyat da gelişmiştir. Tahta tabletlere yazı yazılmasının icat edilmesi çağdaş kültürün yayılmasında ana rolü oynamış, alt tabakadaki insanların okuma yazma oranında da bir artışa neden olmuştur. Astroloji ve haritacılıkta elde edilen büyük ilerlemeler de Tang çağının alimlerinin ününe ün katmıştır.
Çin’in içinde, kültür- ayrıca buğday ve diğer ticari mallar- hala dünyanın en uzun kanalı olan Büyük Kanal boyunca taşınmıştır. Hükümet ayrıca sivil hizmet servisi açısından büyük öneme haiz, atlar ve teknelerle sağlanan 32.000 kilometrelik bir posta servis ağına da sahipti. İpek yolu Çin’e yeni teknolojiler, moda ve lüks malları getirirken, Çin’den de ipek ve porseleni dünyaya taşıyordu.
DOĞU BATIYA KARŞI
Çin dedektiflik hikayesi, kendisini Batı formlarından ayıran karakteristik özelliklere sahiptir. Robert van Gulik’in kitabının giriş bölümünde Doğu ve Batı modelleri arasında beş önemli farkı anlatır.
1. Çin dedektif hikaye kurgusunda, suçlu romanın hemen başında tüm adı, geçmişte yaşadıkları ve suçu işleme nedeni ile sunulur. Romandan alınan keyif, zekanın takibinde yatar, tıpkı şah mat öncesi rakibin hamlelerini izleyip ona karşı hamle geliştirilen bir santranç oyunundan alınan keyife benzer. Batı dedektif romanlarında ise, suçluyu ve suçu niye işlediğinin bulunması hikayenin sonucundaki ödüldür.
2. Doğaüstü olaylar ön plandadır. Yargıçlar yeraltına inerek tavsiyeler alır, hayalet ve gulyabaniler vardır. Hayvanlar hatta mutfak gereçleri bile mahkemelerde tanıklık yapar. Batı dedektif hikayelerinde olduğu gibi suçlunun psikolojik profili verilmemekle birlikte suçluların iç dünyasından ipuçları sunan fantastik rüya sahneleri mevcuttur.
3. Çin dedektif romanları – ve tüm Çin bilim kurguları – ağırlıklı olarak öykü tarzında yazılmıştır. Tüm detaylarıyla işlenilen suçun her bir unsurunun ele alındığı mahkemenin ilerleyişini yansıtma tutkusu söz konusudur. Öykülere aynı zamanda şiir ve felsefi sözler de serpiştirilir. Bu sayede sade bir öykü yüzlerce bölüme dönüşüp, pek çok ciltten oluşabilir.
4. Çin dedektif hikayelerinde iki yüz ya daha fazla karaktere rastlamak mümkündür ki bu durum uzunluğa da yansır. Çincenin aile ilişkilerini tanımlamada Batı kültürünün aksine öyle zengin bir kelime zenginliği var ki der Van Gulik, Çinliler bu yüzden inanılmaz bir isim hafızasına ve akrabalık ilişkisine sahiptir. Batı romanlarının “Bunu kim yaptı” yapısı karakter sayısı ve olası şüpheli sayısını kısıtlamaktadır.
5. Çinli okurlar adalet duygusunu tatmin etmek için suçluların çektikleri cezaların hiç bir detay atlanmaksızın anlatılmasını isterler. Hatta ölmüş ve yerin altını boylamış bile olsalar… Van Gulik bunun cezanın kişinin hayal gücüne bırakılmasını tercih eden batı okuyucusuna ters düştüğünü çünkü batı okuyucusunun daha çok bizzati suçun nasıl işlendiği gibi gerçekçi detaylarla ilgilendiğini söylüyor.
TASARIMA GENEL BİR BAKIŞ
Yönetmen açısından, Tang Hanedanlığı Çin tarihindeki diğer dönemlerden radikal olarak farklı olan romantik ve gizemli bir çağı temsil etmektedir. Kültür alışverişi, ticaret, müzik, şiir ve edebiyat en parlak dönemlerindeydi. Sanat yönetmeni James Choo ile birlikte Xi’an’daki tapınakları ziyaret etti-Tang Hanedanlığı’nın tarihi başkentini- tarihi dokümanları inceledi, döneme ait çağdaş duvar resimlerini ve hatta çanak çömlekleri inceledi.
Choo o dönemde kırmızının çok moda olduğunu görür ve yapım tasarımı esnasında bunu oldukça yoğun olarak kullanır. Bu detaya İmparatoriçenin giysilerinden tutun İmparatoriçe’yi saran nöbetçilerin ellerinde tuttukları mızraklarda da görmek mümkün.
Tsui ve Choo Tang Hanedanlığı’nın yaratıcılığı hakkında daha fazla bilgiye sahip olunca- sadece saatin icat edildiği bir çağ değil, aynı zamanda oynatılabilen güçlü mekanik kuklaların, suyla çalışan iklimleme aletlerinin, taşırmadan kadehi dolduran şarap otomatlarının icat edildiği bir çağ- filme daha fazla Tang mucitlerinin teknik kapasitesi arasında olan bu tür unsurları dahil ettiler.
-HU Şehri
Film ikinci başkent ve aynı zamanda İmparatoriçe Wu’nun en sevdiği şehir olan Luoyang’da geçer. Sanat departmanının ilk işi eski şehrin bir haritasını çıkarıp senaryonun gerektirdiği filmin anahtar yerlerini belirlemekti. Filmdeki her sahnenin kendine has bir tadı olacaktı. Sanat departmanı Tang Hanedan’lığının hayatının kozmopolitan doğasını anlatarak bir ilke imza atmaya kararlıydılar.
Hu Şehri Luoyang’daki günlük yaşamın tam merkezindedir. Kraliyet Saray’ını ve hala inşaatı sürmekte olan devasa anıtı görecek şekilde nehir kıyısında tasarlanmıştır. Sanat departmanı aralarında bir şapka dükkanı, bir kuyumcu ve baharatçı dükkanının da bulunduğu farklı dükkanlar tasarladı ve her birine uygun Arap ve İtalyan adlar verdi. Keşişler, seyyar meyve satıcıları, müzisyenler, dilenciler ve falcılar sokaklara canlılık kattı. Ama şehrin sakinleri sadece insanlar değildi. Filler, develer, atlar ve bir kaplan bile vardı.
-Devasa Anıt
İmparatoriçe’ye benzeyen devasa bir Budist anıtının yapılması tasarım departmanının en çok zorlandığı konulardan biriydi. Anıt filmde sadece bir yer değil, aynı zamanda İmparatoriçe Wu’yu öldürmek için yapılan kurulan bir komplonun tam merkezinde yer alan bir silahtı. Anıtın yüzü filmde İmparatoriçe Wu’yu canlandıran aktris Carina Lau model alınarak yapıldı.
Senaryoda, anıt yüce mutluluğa ulaşacak Cennetin 33 katına erişen 120 metre yükseklikte tarif edilmekte. Merkezi sütun çelik zincirlerle fırtına ve depremlere karşı korunmakta. Tang Hanedan kültürünün Japon Budizmi üzerindeki etkisini fark eden tasarım ekibi anıtı, Japonya’nın eski başkenti Nara’da hala var olan benzer yapıları örnek alarak tasarladı. Sanat ekibi farklı ölçeklerde iç çekimlerde kullanılacak pek çok model yaptı. Anıtın giriş, orta ve üst, üç iç katı stüdyoda gerçek ölçekli olarak inşa edildi.
Anıtın içinde pek çok komplike sahne çekildi. Filmin başında, hala inşaat halinde olan anıtın içinde son yanma olayı gerçekleşir. Anıt; aynı zamanda filmde ‘Dedektif Dee’ ile, kurulan komplonun ardındaki isim arasındaki can alıcı dövüşe de ev sahipliği yapmakta.
-Hayalet Pazarı
Filmin en çarpıcı yaratılan yerlerinden biri de Han Hanedanlığı depreminde yüzyıllar önce altta kalan ve unutulmuş bir yeraltı dünyası olan Hayalet Pazar’dır. Toplumdan dışlananlar, deliler ve suçlulardan oluşan bir kitleye sahip olan Hayalet Pazarı’nda kanuna aykırı kaçak objelerin ticareti yapıldığı gibi, sivil toplumun gözlerinden uzaktaki simyacılığın sınırları zorlanmaktadır. ‘Dedektif Dee’ daha önceden varlığına dair söylentiler duyduğu ani yanma vakalarının arkasındaki gizemin bilimsel açıklamalarını burada açığa çıkarır.
Hayalet Pazarı’nın gizemli atmosferini yaratabilmek için tasarım departmanı yapay bir mağara kiraladı ve içini buz gibi suyla doldurdu. Böylece mağara içinde kayıkla dolaşılabilen yeraltı su kanallarından oluşan bir görüntüye kavuştu. Ekip çoklu ışık kaynakları kullanarak bir karmaşa ortamı yaratmayı başardı. Bariz bir giriş ya da çıkış ya da net bir yön duygusu yaratmayarak tasarım departmanı daimi bir tehlike hissini başarıyla yaratmış oldu.
SİLAHLAR
Filmde yer alan her bir karakterin kişiliğini taşıdıkları silahlar yansıtmaktadır. Filmde geniş bir silah yelpazesi mevcuttur. Çoğu da yabancı tasarımıdır- örneğin Japon ve Arap-ki bu da şehrin kozmopolit yapısını yansıtmakla birlikte- kullananların dövüş sanatlarındaki uzmanlığına dair ipuçları vermektedir.
Dedektif Dee'nin silahı zekasının bir göstergesi olan kılıçtır. Titreşimleriyle hasmının zayıf noktasına işaret eden silah, en zorlu silahları bile parçalayabilmektedir.
Bei Donglai ise agresif yapısını yansıtan ağır çift taraflı balta kulanırken, Shangguan Jing'er ‘ın seçimi ise kamçıdan yanadır.
Filmin en orjinal unsurlarından biri silahların umulmadık formlarda oluşudur. İmparatoriçe Wu’yu öldürmek için tasarlanan anıtın ve güneşle teması anında insanların yanmasına neden olan iksirin yanı sıra, ‘Dedektif Dee’ ve Bei Donglai Hayalet Pazarı’nda bir saldırı esnasında dört mekanik kuklanın saldırısına uğrarlar.
KOSTÜM
Filmdeki kostümler, Tang Hanedan’lığına ait arkeolojik kazılarda elde edilen objelerden esinlenilerek hazırlanmışlardır. Ancak yine de Tang Hanedan giysileri hakkında çok fazla bilgiye sahip olunamadığından kostüm tasarımcısı Bruce Yu ve sanat yönetmeni James Choo özgürce yaratıcılıklarını sergilemişlerdir.
Luoyang’ın kültürel çeşitliliği nedeniyle pek çok yabancı element kostüm tasarımında ortaya çıkmaktadır. Kadınların erkek giysileri giyme eğilimi Shangguan Jing'er’in erkeksi stili ile sergilenmektedir.
Kraliyete mensup kişilerin giysi ve saç stillerinde, Tang Hanedanlığı dönemine ait toplumun üst sınıflarının resmedildiği duvar resimleri referans alınarak yapılmıştır. İmparatoriçe’nin gücünün simgesi ise uzun ve çok katlı giysilerle karşımıza çıkmaktadır.
Ana karakterlerin birbirlerinden ayırt edilebilmeleri ve farklı kişiliklerin yansıtılması için giysilere modern unsurlar eklenmiştir. ‘Dedektif Dee’ her an aksiyona hazır bir görüntü sergilerken, Bei Donglai, Shangguan Jing'er ve Shata nötr renkli giysiler içinde karşımıza çıkmaktadır. İmparatoriçe geceleri tebdil-i kıyafet dolaştığında bile gösterişli bir tarzda giyinmekteydi.
KARAKTERLER
ANDY LAU / DEE RENJIE
Hong Konglu film yıldızı Andy Lau yaşayan bir efsanedir ve yüzden fazla filmde rol almıştır. Başrol oynadığı filmler arasında Wonk Kar-Wai’nin çağdaş klasiği “Days Of Being Wild – Vahşileşme Günleri”, Zhang Yimou’nun “House Of Flying Daggers – Parıldayan Hançerler” , Andrew Lau & Alan Mak’ın “Infernal Affairs – Kirli İşler”, Peter Chan’ın “The Warlords – Savaşın Kralları” yer almaktadır. Lau sıradışı bir yelpazenin oyuncusudur, romantik komedilerde rahat olduğu kadar, aksiyon filmlerinde veya melodramlarda, çağdaş ya da tarihi filmlerde de başarılıdır.
Tsui Hark daha önce bir kısa film ve bir müzik klibinde birlikte çalışma fırsatı elde ettiği Andy Lau’yu bir sinema filminde oynatmayı hep istemişti. Tsui, kafasındaki ‘Dedektif Dee’ karakterinin hayata geçirilmesinde, Lau’nun varlığı ve yaratılışının oldukça uyumlu olduğunu düşünmekteydi. Andy Lau gibi simgeleşmiş bir oyuncunun çok sevilen bir karakteri canlandırması çok yerinde bir seçim olarak değerlendirilmiştir.
Seçilmiş Filmografisi
1982 Boat People (Yön. Ann Hui)
1988 As Tears Go By (Yön. Wong Kar-wai)
1989 God of Gamblers (Yön. Wong Jing)
1990 Kawashima Yoshiko (Yön. Eddie Fong)
1990 Days of Being Wild (Yön. Wong Kar-wai)
1990 A Moment of Romance (Yön. Benny Chan)
1991 Saviour of the Soul (Yön. Jeff Lau)
1991 Lee Rock (Yön. Lawrence Ah Mon)
1999 Running Out of Time (Yön. Johnnie To)
2000 Needing You (Yön. Johnnie To)
2001 Fulltime Killer (Yön. Johnnie To)
2002 Infernal Affairs (Yön. Andrew Lau & Alan Mak)
2003 Running on Karma (Yön. Johnnie To)
2003 Infernal Affairs III (Yön. Andrew Lau & Alan Mak)
2004 House of Flying Daggers (Yön. Zhang Yimou)
2004 A World Without Thieves (Yön. Feng Xiaogang)
2005 Wait 'Til You're Older (Yön. Teddy Chen)
2006 Battle of Wits (Yön. Jacob Cheung)
2007 The Warlords (Yön. Peter Chan)
2007 Protége (Yön. Derek Yee)
2008 Three Kingdoms: Ressurrection of the Dragon (Yön. Daniel Lee)
2009 Look for a Star (Yön. Andrew Lau)
2009 Future Cops (Yön. Wong Jing)
2010 Detective Dee and the Mystery of the Phantom Flame (Yön. Tsui Hark)
CARINA LAU / EMPRESS WU
Carina Lau 1965 yılında Suzhou, China’da doğdu. 14 yaşındayken ailesiyle Hong Kong’a göç etti ve televizyon stüdyosu TVB’nin oyuncu yetiştirme derslerine katılmaya başladı. 1986’de Wellson Chin’in aksiyon filmi “Naughty Boys-Yaramaz Çocuklar” ilk filmi oldu. Ardından komedi yeteneğini Peter Chan’in “He’s a Woman, She’s a Man”, Vincent Kuk’un “Forbidden City Cop” ve Jeff Lau’nun zevkli ve anarşi içeren filmi “ The Eagle Shooting Heroes” filmleriyle gösterse de, Tony Au’nun “”I Am Sorry - Üzgünüm” filmindeki performansıyla patlama yaparak dramatic rollerin de aranan oyuncusu olduğunu ispatlamıştır ve kariyerini Stanley Kwan, Ann Hui ve Hou Hsiao-Hsien gibi beğenilen yönetmenlerle çalışarak geliştirmiştir.
Seçilmiş Filmografisi
1988 Profiles of Pleasure (Yön. Tony Au)
1989 I Am Sorry (Yön. Tony Au)
1990 Days of Being Wild (Yön. Wong Kar-wai)
1991 Saviour of the Soul (Yön. David Lai & Corey Yuen)
1991 Actress (Yön. Stanley Kwan)
1991 Gigolo and Whore (Yön. Terry Tong)
1991 My American Grandson (Yön. Ann Hui)
1993 The Eagle Shooting Heroes (Yön. Jeff Lau)
1993 Rose Rose I Love You (Yön. Jacky Pang)
1993 C'est la vie, mon cheri (Yön. Derek Yee)
1994 Ashes of Time (Yön. Wong Kar-wai)
1994 He's a Woman, She's a Man (Yön. Peter Chan)
1996 Forbidden City Cop (Yön. Vincent Kuk)
1997 Intimates (Yön. Jacob Cheung)
1998 Flowers of Shanghai (Yön. Hou Hsiao-hsien)
2003 Infernal Affairs II (Yön. Andrew Lau & Alan Mak)
2004 2046 (Yön. Wong Kar-wai)
2006 Curiosity Kills the Cat (Yön. Zhang Yibai)
2010 Energy Behind the Heart (Yön. Stanley Kwan)
2010 Detective Dee and the Mystery of the Phantom Flame (Yön. Tsui Hark)
LI BINGBING / JING ER
Li Bingbing, Çin’in kuzey ucu olan Harbin’in Heilongjiang kasabasında 1976’da doğdu. 1993’te Shanghai Tiyatro Akademisi’ne girdi ve mezuniyetinden sonra, bir kadın mahkuma haftasonu yolculuğunda eşlik eden genç bir gardiyanı oynadığı Zhang Yuan’ın “Seventeen Years- 16 Yıl” filmiyle kariyerine parlak bir başlangıç yaptı. “16 Yıl” ile 1999’da Venedik Film Festivali’ne katıldı. Dört yıl sonra bu defa Cannes Film Festival’ine katılan Lou Ye’nin savaş fonlu casus gerilim filmi “Purple Butterfly – Mor Kelebek” ‘de unutulmaz bir sahne olan bir tren istasyonunda çapraz ateşe tutulan santral memuru Tang Yiling rolüyle karşımıza çıktı.
Li genel olarak hem Hong Kong hem Çin’de aralarında romantic komediler, aksiyon filmleri ve melodramların da olduğu farklı bir çok türde rol aldı. İçlerinde Johnnie To, Feng Xiaogang, Teddy Chen ve Daniel Lee’nin de bulunduğu bölgenin en başarılı yönetmenleri ile çalıştı, son olarak Hollywood gişe devi “The Forbidden Kingdom – Yasak Krallık” filminde Jackie Chan ve Jet Li ile birlikte rol aldı.
Tsui Hark, Li Bingbing ile çalışmak için bir fırsat arıyordu ve kendisini İmparatoriçe Wu’nun sağ kolu Shangguan Jing’er rolü için düşünüyordu. Tsui, Li’nin kendisini birçok aksiyon rolüyle de kanıtlamış olan günümüz Çin’inin en esnek oyuncularından biri olduğuna inanır. Tsui’ye gore o, eskinin maceraperest yaratılışını temsil etmektedir.
Filmografisi:
1999 Seventeen Years (Yön. Zhang Yuan)
2003 Cat and Mouse (Yön. Gordon Chan)
2003 Purple Butterfly (Yön. Lou Ye)
2003 Love for All Seasons (Yön. Johnnie To)
2004 Silver Hawk (Yön. Jingle Ma)
2004 A World Without Thieves (Yön. Feng Xiaogang)
2004 Waiting Alone (Yön. Dayyan Eng)
2005 Wait 'Til You're Older (Yön. Teddy Chen)
2005 Dragon Squad (Yön. Daniel Lee)
2005 The Love Falls into the Ring (Yön. Cash Chin)
2006 The Knot (Yön. Yin Li)
2007 Linger (Yön. Johnnie To)
2008 The Forbidden Kingdom (Yön. Rob Minkoff)
2009 The Message (Yön. Chen Kuo-fu & Gao Qunshu)
2010 Energy Behind the Heart (Yön. Stanley Kwan)
2010 Detective Dee and the Mystery of the Phantom Flame (Yön. Tsui Hark)
YÖNETMEN TSUI HARK
Tsui Hark 1950’de doğdu. Genç yaşta sinemayla ilgilenmeye başladı,henüz 10 yaşındayken 8mm filmler çekmeye başlamıştı. 13 yaşındayken ailesiyle Hong Kong’a taşındı. Film yapmayı öğrenmek üzere Texas’a gitti ve 1977’de Hong Kong’a dönmeden once New York’ta yerel televizyon kanalı TWB’de çalıştı.
Tsui , bir yönetmen olarak kariyerine 1979 yılında Ng See-yuen’in Seasonal Film Şirketi için çektiği “The Butterfly Murders – Kelebek Cinayetleri” ile çarpıcı bir giriş yaptı. Tsui’nin ilgi alanı, filmlerinde yer verdiği özel efektlerden de anlaşılacağı üzere, yerel sinemanın olanaklarının sınırlarını zorlamaktır. 1983’te nefes kesici “Zu: Warriors from the Magic Mountain – Sihirli Dağın Zu Savaşçıları ” filmi bir adım daha ileri giderek Hollywood teknisyenleri ve ekiplerini ithal ediyordu.
Nisan 1984’te Tsui Hark ve Nansun Shi kendi stüdyolarını kurdular ve "A Better Tomorrow" (1986), "A Chinese Ghost Story" (1987), "The Killer" (1989), "Once Upon a Time in China" (1991) ve "The East is Red" (1993) gibi modern klasikleri ve Chow Yun-Fat, Leslie Cheung ve Jet li gibi yıldızları yarattılar yada Taiwanli oyuncu Brigitte Lin gibi yıldızları yeniden parlattılar.
Tsui eskiden beri Çin kültürünü en iyi resmedenlerden biridir. Patrick Lung Kong’un “Story Of A Discharged Prisoner - Tahliye Olan Bir Mahkumun Öyküsü” filmini “A Better Tomorrow – Daha İyi Bir Yarın” adıyla ve Chang Cheh’in “ One- Armed Swordsman – Tek Kollu Boksör” filmini “The Blade –Kılıç” olarak yeniden çekmiştir. Jin Yong’un güçlü uzak doğu savaş sanatı romanlarını “Swordsman” dizisiyle hayata geçirmiş ve Cengaver Wong Fei-Hung’yu “Once Upon A Time In China – Bir Zamanlar Çin’de” dizisiyle büyük ekrana geri getirmiştir.
"Dedektif Dee ve Gizemli Alev" ile Tsui, Çin’in tüm simgesel figürlerini ilk kez büyük ekrana taşımıştır. İlk filmi "The Butterfly Murders – Kelebek Cinayetleri"nde olduğu gibi aksiyon yüklü kostümlü detektif öyküsünü bilim ve aklın, hurafeler ve kaosu nasıl yendiğini göstermek için şekillendiriyor. Bu da bize Tsui’nin büyülü film çekme tekniklerinin cazibesinden hiçbirşey kaybetmediğini kanıtlıyor.
Yönetmen olarak Seçilmiş Filmografisi:
1979 The Butterfly Murders
1980 We're Going to Eat You
1980 Dangerous Encounters of the First Kind
1983 Zu: Warriors from the Magic Mountain
1984 Shanghai Blues
1986 Peking Opera Blues
1989 A Better Tomorrow III: Love and Death in Shanghai
1990 Swordsman
1991 Once Upon a Time in China
1992 King of Chess
1993 Green Snake
1994 The Lovers
1995 The Blade
1997 A Chinese Ghost Story: The Tsui Hark Animation (1997)
2000 Time and Tide
2001 The Legend of Zu
2005 Seven Swords
2007 Triangle (with Ringo Lam & Johnnie To)
2008 All About Women
2010 Detective Dee and the Mystery of the Phantom Flame (dir. Tsui Hark)
yilmazparlar@yahoo.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder