13. Filmekimi’yle ilgili görüntüler için: https://files.secureserver.net/0fHGnAifEJTsMw
İKSV Medya İlişkileri ile temasa geçmek için: medya@iksv.org
13.
FİLMEKİMİ 11-17 EKİM’DE İSTANBUL'DA!
BİLETLER 27 EYLÜL CUMARTESİ SABAHI SATIŞTA
İstanbul Kültür Sanat Vakfı
(İKSV) tarafından 13. kez düzenlenen Filmekimi bu yıl yine Vodafone FreeZone
sponsorluğunda gerçekleştirilecek. İstanbul ayağı 11-17 Ekim tarihlerinde
yapılacak 13. Filmekimi, bu yıl da göz alıcı filmlerle sinema keyfini
Türkiye’nin farklı şehirlerine taşımaya devam edecek.
İKSV tarafından Vodafone
FreeZone sponsorluğunda gerçekleştirilecek 13. Filmekimi, her yıl
olduğu gibi merakla beklenen göz alıcı filmleri izleyiciyle buluşturacak. Yeni
sinema sezonunun habercisi olan Filmekimi’nin
13'üncüsünde, prömiyerini Sundance, Berlin, Cannes, Venedik, Toronto gibi saygın
festivallerde yapan, Godard, Cronenberg, Leigh, Loach ve Sissako gibi ustaların son yapıtlarının da aralarında bulunduğu 43
film sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. 11-17 Ekim tarihlerinde, 7 gün boyunca İstanbul’da olacak 13. Filmekimi, Ekim ayı boyunca da Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır,
Şanlıurfa ve Trabzon’u ziyaret edecek.
İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan ve Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Fatih
Uysal, 23 Eylül Salı akşamı Cezayir Restaurant’da 13. Filmekimi’ni konuşmak üzere basınla
buluştu. Basın buluşmasında konuşma yapan Fatih
Uysal “Vodafone FreeZone ile gençlere
daha fazla özgürlük alanı yaratmayı, kendi çizdikleri özgürlük yolculuğunda
onlara yol arkadaşı olmayı hedefliyoruz. ‘Zorunluluklar var, Vodafone
FreeZone’la sıkıntı yok, kafana göre yaşaman için yanındayız’ diyerek gençlerin
karşısına çıkan limitleri esnetmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede, gençlerin sosyal
hayatlarında en sevdikleri ve en çok vakit ayırdıkları aktivite olan sinemaya
da desteğimizi sürdürüyoruz. Gençlerin usta yönetmenlerin ödüllü filmlerini
keşfetmeleri için son üç yıldır Filmekimi’nin sponsorluğunu üstleniyoruz.
Vodafone FreeZone’lular Filmekimi’nde bir bilet aldıklarında, bir bileti hediye
kazanıyor. Filmekimi’nin hem büyük şehirlerde hem de Türkiye’nin dört bir
yanında yaşayan gençlerce ilgi gördüğünü biliyor ve Filmekimi’ni İstanbul
dışındaki illerimize de ulaştırıyoruz. Bu vesileyle, festival programındaki
değerli filmlerle buluşmak üzere tüm gençleri FreeZone’un özgür dünyasına davet
ediyoruz” dedi. Buluşmada daha sonra söz alan Azize Tan, basına
programda yer alan filmler, Filmekimi’nin Ekim ayı boyunca uğrayacağı şehirler
ve Filmekimi sırasında düzenlenecek etkinliklerle ilgili ayrıntılı bilgi verdi.
FİLMEKİMİ İLK
KEZ KADIKÖY’DE
Bu yıl Ekim ayı boyunca birçok şehri gezecek Filmekimi, İstanbul’da son yıllarda olduğu gibi Atlas, Beyoğlu ve Nişantaşı
Citylife City’s sinemalarında yapılacak ve bu yıl ilk defa Kadıköy’e de geçecek. Kadıköy Rexx Sineması’nın büyük salonu, 11-17 Ekim tarihleri boyunca Filmekimi filmleriyle
dolup taşacak. Filmekimi gösterimleri tüm sinemalarda geçen yıllarda olduğu
gibi 11.00, 13.30, 16.00, 19.00 ve 21.30’da yapılacak.
TÜRKİYE’NİN DÖRT
BİR KÖŞESİ FİLMEKİMİ
13. Filmekimi sinemanın en güncel örneklerini sadece İstanbul’a değil,
Türkiye’nin farklı noktalarına da eriştirmeye devam ediyor. 2011 yılından bu
yana gittiği her şehirde sinemaseverlerden büyük ilgi gören Filmekimi, bu yıl
da Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Trabzon’a uğrayacak.
Filmekimi, Gaziantep’te 2-9 Kasım tarihleri arasında yapılacak Zeugma Film Festivali’nin de yabancı
film programını üstlenecek. Filmekimi,
Zeugma Film Festivali ve Kırkayak Kültür Merkezi işbirliğiyle yapılacak
gösterimler, 13. Filmekimi
paralelinde düzenlenecek.
Filmekimi, Ankara
Büyülü Fener Kızılay Sineması’nda 10-12 Ekim, İzmir Karaca Sineması’nda
15-19 Ekim, Bursa Cinetech Korupark Sinemaları’nda 17-19 Ekim, Diyarbakır N-City AVM Avşar Sinemaları’nda
24-26 Ekim, Şanlıurfa Emek Sineması’nda
24-26 Ekim ve Trabzon Lara
Sinemaları’nda 31 Ekim- 2 Kasım’da yapılacak.
FİLMEKİMİ’NİN
DESTEKÇİLERİ
Vodafone FreeZone sponsorluğuyla düzenlenen 13. Filmekimi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün
desteğiyle gerçekleştiriliyor. 13. Filmekimi’nin
medya sponsorluğunu CNBC-e, Hürriyet, Radyo Eksen ve
Radikal.com.tr üstleniyor. Filmekimi’nin afişleri ve tanıtım kampanyası bu
yıl da Alametifarika’dan.
13. Filmekimi’nin İstanbul gösterimlerinin açılış ve kapanış günlerinde Fil’m
Hafızası işbirliğiyle iki
eğlenceli etkinlik düzenlenecek. Filmekimi’nin bu yıl ilk defa Kadıköy’e geçmesinin şerefine 11
Ekim Cumartesi gecesi Kadife
Sokak’ta “Filmekimi
216” etkinliği
gerçekleştirilecek. Filmekimi heyecanını sokağın her köşesine taşıyacak olan “Filmekimi
216” etkinliğine katılım ücretsiz
olarak.
Filmekimi’nin Fil’m
Hafızası işbirliğiyle yapacağı
diğer etkinlik ise 17 Ekim Cuma gecesi, Filmekimi’nin İstanbul ayağının son gecesinde Public
House’da gerçekleştirilecek.
“Filmekimi 212” etkinliğinin biletleri 25 TL ve 15 TL (öğrenci) üzerinden temin edilebilecek.
BİLETLER 27 EYLÜL CUMARTESİ SABAHI SATIŞTA
İstanbul’da Filmekimi biletleri, 27 Eylül Cumartesi günü 10.30’dan itibaren, Biletix satış noktaları, Biletix internet sitesi (biletix.com), Biletix çağrı
merkezi (216 556 98 00) ile Atlas ve Rexx sinemalarında
kurulacak gişelerden satın alınabilecek.
Filmekimi’nin İstanbul ayağının biletleri hafta
içi gündüz seanslarında (11.00,
13.30, 16.00) sadece 6 TL, hafta sonu gündüz seansları ve tüm
19.00 seanslarında tam
16, indirimli
11 TL, tüm
21.30 seanslarında ise 16 TL.
·
Lale
Kart ile biletlerinizi erken alın
Lale Kart üyeleri için ön satış dönemi 24 Eylül’de başlıyor: Siyah
Lale Kart üyeleri 24
Eylül Çarşamba, Beyaz,
Kırmızı ve Sarı
Lale Kart üyeleri 25
Eylül Perşembe ve 26
Eylül Cuma günlerinde özel
indirimlerle biletlerini alabilecek.
İzmir, Bursa, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Trabzon’da gösterimlerinin biletleri gösterimler
başlamadan bir hafta önce, Ankara gösteriminin biletleri
ise 1
Ekim’den itibaren Biletix satış
noktaları, Biletix internet sitesi (biletix.com), Biletix çağrı
merkezi (216 556 98 00) ve sinemalarda kurulacak gişelerden temin edilebilecek.
Filmekimi
bilet ücretleri İzmir’de tam 12 öğrenci 10, Bursa’da tam 10, indirimli 8; Ankara’da tam 11, indirimli 9; Trabzon ve Diyarbakır’da tam 9, indirimli 7; Şanlıurfa’da ise tam 8, indirimli 6 TL olacak. Haftaiçi gündüz seansları (11.00, 13.30, 16.00) Ankara, İzmir ve Bursa’da 5 TL, Diyarbakır, Urfa ve Trabzon’da 4 TL olacak.
·
Vodafone
Freezone’lulara Bir Bilet Alana İkincisi Hediye
13. Filmekimi'nin sponsoru Vodafone FreeZone, sinema kampanyasını Filmekimi'nde de sürdürecek.
Vodafone FreeZone'lu sinemaseverler, Filmekimi'nde bir bilet aldıklarında aynı seans için bir bilet de hediye kazanacaklar. Kampanyalı bilet satışları 27 Eylül Cumartesi gününden itibaren Filmekimi ana gişeleri ve biletix.com adresi üzerinden yapılacak. Kampanya koşulları hakkında ayrıntılı
bilgi vodafonefreezone.com
sitesinde yer alıyor.
FİLMEKİMİ PROGRAMINA GÖZATMAK İÇİN…
Sinefiller bu yıl
festival programına, Filmekimi’nin yenilenen web sitesi filmekimi.iksv.org’un yanı sıra
İKSV Mobil uygulamasından da ulaşabiliyor. Vodafone Red’in katkılarıyla geliştirilen İKSV Mobil uygulaması, AppStore ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor. İKSV Mobil’e ek olarak Filmekimi broşürü AppStore’dan ücretsiz olarak indirilebilen İKSV Kitaplık uygulamasıyla iPad üzerinde de okunabilir. Filmekimi filmlerin bilgileri, gösterim çizelgesi, etkinlikler ve diğer tüm ayrıntıları içeren Filmekimi broşürü ayrıca Filmekimi sinemalarından da temin edilebilir. Filmekimi’yle ilgili gelişmeler ve daha birçok güncel bilgi ise, Filmekimi’nin Facebook, Twitter ve Instagram sayfalarından takip edilebilir.
İKSV Mobil uygulamasından da ulaşabiliyor. Vodafone Red’in katkılarıyla geliştirilen İKSV Mobil uygulaması, AppStore ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebiliyor. İKSV Mobil’e ek olarak Filmekimi broşürü AppStore’dan ücretsiz olarak indirilebilen İKSV Kitaplık uygulamasıyla iPad üzerinde de okunabilir. Filmekimi filmlerin bilgileri, gösterim çizelgesi, etkinlikler ve diğer tüm ayrıntıları içeren Filmekimi broşürü ayrıca Filmekimi sinemalarından da temin edilebilir. Filmekimi’yle ilgili gelişmeler ve daha birçok güncel bilgi ise, Filmekimi’nin Facebook, Twitter ve Instagram sayfalarından takip edilebilir.
Ayrıntılı bilgi için: filmekimi.iksv.org
Filmekimi’ni sosyal medyada takip etmek için:
facebook.com/filmekimi
twitter.com/filmekimi2014
instagram/filmekimi
#filmekimi2014
FİLMEKİMİ
PROGRAMINDAKİ FİLMLERİN LİSTESİ
-
Ayrı Dünyalar / Inbetween
Worlds / Feo Aladag / Almanya
-
Seni Seviyorum Rio / Rio,
I Love You / Vicente Amorim, Guillermo Arriaga, Stephan Elliott, Im
Sang-soo, Nadine Labaki, Fernando Meirelles, Carlos Saldanha, Paolo Sorrentino,
John Turturro, Andrucha Waddington / Brezilya-ABD
-
İnsanları Seyreden
Güvercin / A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence / Roy Andersson / İsveç
-
Karda Bir Beyaz Kuş /
White Bird in a Blizzard / Gregg Araki / ABD
-
Dönüş / The Turning / Tony
Ayres, Robert Connolly, Claire McCarthy, Stephen Page, Simon Stone, Warwick
Thornton, Mia Wasikowska, David Wenham / Avustralya
-
Saraybosna’nın Köprüleri /
Bridges of Sarajevo / Aïda Begic, Leonardo Di Costanzo, Jean-Luc Godard,
Kamen Kalev, Isild Le Besco, Sergei Loznitsa, Vicenzo Marra, Ursula Meier,
Vladimir Perisic, Cristi Puiu, Marc Recha, Angela Schanelec, Teresa Villaverde
/ Fransa-Bosna Hersek-İsviçre-İtalya-Portekiz-Bulgaristan
-
Aşkın Halleri / The Disappearance
of Eleanor Rigby: Them / Ned Benson / ABD
-
Çile / Kreuzweg / Stations
of the Cross / Dietrich Brüggemann / Almanya
-
Kök / I Origins / Mike
Cahill / ABD
-
İlk Güreşte Aşk / Love at
First Fight / Thomas Cailley / Fransa
-
Havana’ya Dönüş / Return
to Ithaca / Laurent Cantet /
Fransa
-
Whiplash / Damien
Chazelle / ABD
-
Palo Alto / Gia Coppola
/ ABD
-
Yıldız Haritası / Maps to
the Stars / David Cronenberg / Fransa-Kanada-Almanya
-
İki Gün, Bir Gece / Two
Days, One Night / Jean-Pierre Dardenne, Luc Dardenne /
Belçika-İtalya-Fransa
-
Mommy / Xavier Dolan
/ Kanada
-
Jersey Boys / Clint
Eastwood / ABD
-
Björk: Biophilia Live / Nick
Fenton, Peter Strickland / İngiltere
-
Pasolini / Abel Ferrara
/ Fransa-Belçika-İtalya
-
New York’a Hoş Geldiniz / Welcome to New York / Abel Ferrara /
-
Geronimo / Tony Gatlif
/ Fransa
-
Dile Veda / Goodbye to
Language / Jean-Luc Godard / Fransa
-
Çılgın Aşk / Amour fou / Jessica
Hausner / Avusturya-Luxemburg-Almanya
-
Arayış / The Search / Michel
Hazanavicius / Fransa-Gürcistan
-
Soğuk Cennet / Snow in
Paradise / Andrew Hulme / İngiltere
-
Dingin Sular / Still the
Water / Naomi Kawase / Japonya-Fransa-İspanya
-
Bire Bir / One on One / Kim Ki-duk / Güney Kore
-
Bay Turner / Mr. Turner / Mike Leigh / İngiltere
-
Çocukluk / Boyhood / Richard
Linklater / ABD
-
Özgürlük Dansı / Jimmy’s
Hall / Ken Loach / İngiltere-İrlanda-Fransa
-
Buz, Kar ve İntikam / In
Order of Disappearance/ Hans Petter Moland / Norveç
-
Beyaz Tanrı / White God / Kornél
Mundruczo / Macaristan-Almanya-İsveç
-
Mısır Adası / Corn Island
/ George Ovashvili / Gürcistan-Almanya-Fransa
-
Turist / Force Majeur / Ruben
Östlund / İsveç-Danimarka-Norveç
-
Issız Toprak / Young Ones
/ Jake Paltrow / ABD
-
Kirli Para / The Drop / Michael
R. Roskam / ABD
-
Mucizeler / Le meraviglie
/ The Wonders / Alice Rohrwacher / İtalya-İsviçre-Almanya
-
Mezara Kadar / A Hard Day
/ Kim Seong-hun / Güney Kore
-
Timbuktu / Abderrahmane
Sissako / Fransa-Moritanya
-
Miss Julie / Liv
Ullmann / Norveç-İngiltere
-
İnsan Sermayesi / Human
Capital / Paolo Virzì / İtalya-Fransa
-
Yuvaya Dönüş / Coming Home
/ Zhang Yimou / Çin
-
Leviathan / Andrey
Zvyagintsev / Rusya
Ayrı
Dünyalar / Zwischen Welten / Inbetween Worlds – Feo Aladag
Avusturyalı oyuncu ve yönetmen Feo Aladağ’ın ödüllü ilk filmi Die Fremde / Yabancı’nın ardından, gerçek olaylardan esinlenerek senaryolaştırarak çektiği Zwischen Welten / Inbetween Worlds / Ayrı Dünyalar, dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nde yaptı. Alman askeri Jesper, kardeşini orada kaybetmiş olmasına rağmen Afganistan’daki bir görevi kabul ederek savaş yorgunu bu ülkeye gelir. Görevi, bir karakol köyünü Taliban etkisinden korumaktır. Genç fakat deneyimsiz tercümanları Tarık’ın yardımıyla hem yerel halkın hem de müttefik Afgan milislerinin güvenini kazanmaya çalışır. Ancak Taliban, Tarık’la kız kardeşi Nala’yı tehdit edince, Jesper askeri sorumluluklarıyla vicdanı arasında sıkışır. Afganistan’da olan bitenlerin çok fazla bilinmediğini söyleyen yönetmen Aladağ, filmi bu konuya daha fazla açıklık kazandırmak için çektiğini söylüyor. Filmin oyuncu kadrosu ise şöyle: Ronald Zehrfeld, Mohsin Ahmady, Saida Barmaki, Abdul Salim Yosofzai, Felix Kramer, Burghart Klaussner, Pit Bukowski, Tobias Schoenenberg.
Seni
Seviyorum Rio / Rio, Eu Te Amo / Rio, I Love You - Vicente Amorim, Guillermo
Arriaga, Stephan Elliott, Im Sang-soo, Nadine Labaki, Fernando Meirelles,
Carlos Saldanha, Paolo Sorrentino, John Turturro, Andrucha Waddington
Basil Hoffman,
Bruna Linzmeyer, Caio Junqueira, Cláudia Abreu, Harvey Keitel, John Turturro, Nadine Labaki, Rodrigo Santoro, Ryan
Kwanten, Vanessa Paradis, Vincent Cassel’dan oluşan, yıldızlarla dolu bir
oyuncu kadrosu ve on yönetmen, Rio’da âşık olmanın ve bazen de Rio’ya âşık
olmanın hikâyelerini anlatıyor. Dünyanın en saygın yönetmenlerinden bazıları,
bu büyülü kente duydukları aşkı ve tutkuyu, on kısa filmle sinemasal bir aşk
mektubu gibi tasarladılar. Rio’nun insani çeşitliliğini, doğal güzelliklerini,
sıcaklığını ve canlılığını, geçici, ebedi, acı, zorlu ve şefkat dolu aşklar
aracılığıyla sunan filmdeki kısa filmlerin her biri iki gün içinde, Rio’nun
farklı mahallelerinde geçiyor. Rio, Eu Te Amo / Rio, I Love You / Seni
Seviyorum Rio, daha önce Paris ve New York’u ele alan “Aşk Şehirleri”
dizisinin üçüncü ayağı.
İnsanları Seyreden
Güvercin / A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence - Roy Andersson
Çoğu zaman adı Ingmar
Bergman ile anılan, İsveç sinemasının usta yönetmeni Roy Andersson İkinci Kattan
Şarkılar (2000) ve Siz, Yaşayanlar’ın
(2007) ardından “Yaşayanlar” üçlemesini tamamlıyor. Dünya prömiyerini ağustosta
Venedik Film Festivali’nde yapan ve Altın Aslan Ödülü’nü alan film, Holger Andersson, Nisse Vestblom’ın canlandırdığı ıvır zıvır satan iki gezgin
satıcıyı izliyor. Çağdaş zamanların Don Kişot ve Sanço Panza’sı gibi, bu iki
bezgin adam, günümüzün, geçmişin ve geleceğin karmakarışık dünyasına bir bakış
atıyor: Aynı anda absürt, sert, gerçeküstü, öfke dolu, rahatsız edici, karanlık
ve komik En
Duva Satt Pa En Gren Och Funderade Pa Tıllvaron / A Pigeon Sat on a
Branch Reflecting on Existence / İnsanları Seyreden Güvercin, farklı yaşamlar ve durumların içinden geçerken bize
yaşamın ihtişamını, insanoğlunun kırılganlığını ve yaklaşan kıyametini
hatırlatıyor, tıpkı bir dalın üzerinden bizleri gözleyen bir güvercin gibi.
Karda Bir Beyaz Kuş /
White Bird in a Blizzard - Gregg Araki
En son kıyamet komedisi Kaboom / Gümmm! ile
Filmekimi’nde izlediğimiz Gregg Araki’nin üç yıl aradan sonra çektiği bu
ilk uzun metrajlı film, sıra dışı ve gizem dolu bir dram ve bir büyüme öyküsü. White Bird in
a Blizzard / Karda Bir Beyaz Kuş’ta kusursuz ev kadını, güzel, çekici, gizemli ve huzursuz
Eve ortadan kaybolunca, 17 yaşındaki kızı Kat, yıllardır ezildiğini hissettiği
duygusal baskılardan kurtulmanın heyecanıyla annesinin yokluğunu hiç
yadırgamaz. Cinselliğini keşfedip bir yandan büyümenin sancılarını çekerken bir
yandan da rüyalarında annesinin yardım çağrılarını görmeye devam eder. Ne var
ki, zaman geçtikçe Kat, sonunda kendi inkârını görecek ve annesinin gidişi
hakkındaki gerçekleri kabullenecektir. Filmin oyuncu kadrosunda Shailene Woodley, Eva Green, Christopher Meloni, Shiloh Fernandez, Gabourey Sidibe,
Thomas Jane, Dale Dickey, Mark Indelicato, Sheryl Lee, Angela Bassett gibi yıldızlar yer alıyor.
Dönüş
/ The Turning - Tony Ayres, Robert Connolly, Claire Mccarthy, Stephen Page,
Simon Stone, Warwick Thornton, Mia Wasikowska, David Wenham
Farklı disiplinlerden
gelen sekiz Avustralyalı sanatçı, ödüllü yazar Tim Winton’ın insanın içine
işleyen aynı adlı harika öykü kitabı The Turning / Dönüş ‘teki öyküleri kısa filmlere döktüler.
Birbirine bağlanan ve birbirleriyle çakışan öykü-filmlerde yineleyen
karakterleri farklı Avustralyalı oyuncular canlandırıyor. Filmde küçük bir kıyı
kasabasının sakinleri, sıradan yaşamlarını sarsan olağanüstü anları yaşarken,
tereddüt ve pişmanlık hissediyor, bazı ilişkiler ister istemez değişiyor,
kararlardan vazgeçiliyor, bazı yaşamlar sonsuza dek yön değiştiriyor… Canlı
çekimler, kum animasyonu ve hatta üç parçalı bir bölüm de içeren bu çok özel
film, önce Melbourne, ardından da Berlin film festivallerinde prömiyerini
yaptı.
Saraybosna’nın Köprüleri
/ Bridges of Sarajevo - Aïda Begic, Leonardo Di Costanzo, Jean-Luc Godard,
Kamen Kalev, Isild Le Besco, Sergei Loznitsa, Vicenzo Marra, Ursula Meier,
Vladimir Perisic, Cristi Puiu, Marc Recha, Angela Schanelec, Teresa Villaverde
Dünya prömiyerini
Cannes’da özel bir gösterimde yapan Bridges of Sarajevo / Saraybosna’nın
Köprüleri, 1. Dünya Savaşı’nın 100. yıldönümü vesilesiyle hazırlanan on
üç kısa filmden oluşuyor. Avrupalı yönetmenlerin Saraybosna’nın tarihi ve
bugününü ele aldıkları filmler, 1914-1918 ve 1992-1995 tarihlerini de işliyor,
yani savaş günlerini… Köklü bir geçmişe sahip bu çok özgün kent, filmde
evrensel meselelerin eleştirel ve sanatsal bir simgesine dönüşürken kentin
tarihi, dünya tarihiyle kesişiyor ve yüz yıllık bir savaşlar coğrafyası önümüze
açılıyor. Fransız eleştirmen Jean-Michel Frodon’un önayak olduğu bu
proje-filmdeki farklı tarz ve bakış açılarını temsil eden bölümler, Belçikalı
çizgiromancı François Schuiten’in çizdiği canlandırma sekanslarıyla
birleştiriliyor.
Aşkın Halleri / The
Disappearance of Eleanor Rigby: Them - Ned Benson
Ned Benson’ın 2013’te çektiği ikili film Him ve Her, evli bir çiftin bozulan ilişkisine kadının ve adamın bakış
açılarından, ayrı ayrı bakıyordu. İki farklı bakış açısını bir araya getiren ve
bu iki filmin tek bir filme kurgulanmış hali olan The Disappearance of Eleanor
Rigby: Them /
Aşkın Halleri ise
ilişkilerin öznelliğine getirdiği benzersiz bakışla, Cannes’da ilk kez
gösterildiği Belirli Bir Bakış bölümünde büyük övgü topladı. Filmin
kahramanları Connor ve Eleanor, New Yorklu, evli bir çifttir. Connor kendi lokantasında
çalışırken Eleanor da yüksek eğitimine devam etmektedir. Hayat sıradan günlerle
geçerken beklenmedik bir kayıpla evlilikleri sarsılır. Bu üzücü olaydan sonra
iki yabancı olarak hem birbirlerine anlayış göstermeye hem de eski sevgilerini
yeniden yakalamaya çabalayacaklardır. Filmde başrolleri Jessica Chastain, James McAvoy, Viola Davis, William Hurt, Isabelle Huppert, Jess Weixler, Bill Hader gibi
yıldızlar paylaşıyor.
Çile / Kreuzweg / Stations of the Cross - Dietrich Brüggemann
Bu sene Berlin’de En İyi Senaryo ve
Kiliseler Birliği Ödülleri’ni alan Kreuzweg / Stations of the Cross / Çile, köktendincilik üzerine bir
taşlama, bir azizenin öyküsü... 14 yaşındaki Maria, koyu Katolik bir mezhebe
bağlı olan ailesinden öğrendiklerini gündelik yaşama bir türlü uyarlayamaz. Bu
nedenle sürekli bir ikilem içinde kalan genç kız, giderek daha da radikal bir
noktaya kayar ve dilsiz erkek kardeşinin iyileşmesi için kendini kurban etmeye
karar verir. İsa’yı aklından çıkarmadan, onun çile çektiği on dört duraktan
geçerek bir azize olacaktır. Lea van Acken, Franziska Weisz, Florian Stetter, Lucie Aron, Moritz Knapp, Ramin Yazdani, Hanns Zischler ve Michael Kamp’ın rol aldığı Dietrich Brüggemann’ın filmi bu öyküyü
sabit açılı 14 plan sekans aracılığıyla anlatıyor. Filmin alışılmadık biçimsel
tercihi seyirciyi zorlamaktan ziyade, metnin dini fanatizm ve hoşgörü üzerine
sorduğu soruları daha da çıplak hale getiriyor.
Kök
/ I Origins - Mike Cahill
Yılın en merakla
beklenen bilimkurgu filmlerinden olan I Origins / Kök’te bilim, aşk ve maneviyat
bütünleşiyor. Bu sene Sundance’te Alfred P. Sloan En İyi Bilim Filmi Ödülü’nü
alan filmde; Dr. Ian Gray, gözde bulunan iris tabakasının her insanda farklı
olduğu gerçeğinden hareketle gözün evrimini araştıran bir moleküler biyologdur.
Elinden kaçırdığı genç bir kadınla karşılaşıp ona âşık olduğunda
araştırmalarının hayatına işlediğini fark eder. Araştırmaları, yıllar sonra,
onu hem bilimsel hem de manevi inançlarını sarsacak bir sonuca sürükleyecer.
Teorisini kanıtlamak uğruna dünyanın bir ucuna gidip tüm varlığını tehlikeye
atmayı bile göze alacaktır. Heyecan dolu bir bilim-gizem filmi olan Kök,
Mike Cahill’in ikinci filmi. Cahill’in
ilk filmi olan Başka Bir Dünya da
Sundance’te 2011’de Alfred P. Sloan Ödülü’nü kazanmıştı. Filmde Michael Pitt, Brit Marling, Astrid Bergés-Frisbey, Steven Yeun, Archie Panjabi ve Cara Seymour yer alıyor.
İlk Güreşte Aşk / Les
Combattants / Love at First Fight / Thomas Cailley
Bu yıl, Cannes Avrupa Sinemaları, SACED, CICAE Sanat Sinemaları ve FIPRESCI gibi ödüllere layık görülen Les Combattants / Love at First Fight / İlk Güreşte Aşk; komik bir hayatta kalma mücadelesini ve zorlu bir aşkı anlatıyor. Dostlarıyla aile işi arasında bölünen Arnaud, görünüşte sakin bir yaz geçirecektir. Ta ki güzel olduğu kadar kaba, bir o kadar da kaslı Madeleine’le yerlerde gürerşip kaybedene dek. Arnaud’nun beklentisi yoktur, Madeleine en kötüsüne hazırlıklıdır. Biri kendini bırakır, rahattır, gülmeyi sever. Öteki dövüşmeyi, yüzmeyi, kendini zorlamayı… Madeleine bir şey talep etmediğine göre Arnaud ne kadar ileri gidecektir? Sonuçta, hem sevişmek hem savaşmak mümkündür. Thomas Cailley’nin ilk uzun metrajı bir romantik komediyi de geçerek film türleri arasında geziniyor. Filmin oyuncu kadrosu ise Adèle Haenel, Kévin Azaïs, Antoine Laurent, Brigitte Roüan, William Lebghil, Thibault Berducat ve Nicolas Wanczycki’den oluşuyor.
Havana’ya Dönüş
/ Retour à Ithaque / Return to Ithaca - Laurent Cantet
Havana’yı tepeden gören bir teras ve günbatımı… Bu sene, Venedik Günleri’nde En İyi Film Ödülü’nü alan Retour à Ithaque / Return to Ithaca / Havana’ya Dönüş’te beş arkadaş, İspanya’da 16 yıllık sürgününden sonra memlekete dönüşünü kutlamak üzere bir araya gelmiş. Günbatımından şafağa dek gençliklerini, sırlarını, bir zamanlar kurdukları ekibi, geleceğe dair umutlarını anımsarlarken bir yandan da hayal kırıklıklarını ve birer birer yıkılıp giden Küba gerçekliklerini konuşurlar. Dostlukları her şeye rağmen onları bir arada tutacak, acı ve tatsız anların üstesinden gelecek kadar güçlü müdür? Ithaca’ya Dönüş’ün senaryosu, Küba’nın en saygın romancısı Leonardo Padura ile Altın Palmiye’li Entre les Murs / Sınıf ve Foxfire / Can Ateşi filmleriyle tanıdığımız yönetmen Lauren Cantet tarafından yazıldı. Havana’ya Dönüş’ün başrollerinde ise Jorge Perugorria, Pedro Julio Diaz Ferran, Isabel Santos, Fernando Hechavarria ve Néstor Jiménez bulunuyor.
Whiplash
- Damien Chazelle
Damien Chazelle’in son filmi Whiplash,
Sundance’te Drama dalında Büyük Jüri Ödülü ve İzleyici Ödülleri’ni kazandı.
Cannes’da da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterilen film, acımasız bir
caz ustasıyla genç davulcu öğrencisi arasındaki gerilimli ilişkiyi ele alıyor.
Chazelle’in 2013’te yine Sundance’te ödüllendirilen aynı adlı kendi kısa
filminden yola çıkarak çektiği, adrenalini hiç azalmayan bu psikolojik
gerilimin kahramanı, Manhattan’da zorlu bir konservatuarda okuyan, daha 19
yaşındaki davulcu Andrew. Babası gibi başarısızlığa uğramaktan korkan Andrew,
büyük bir müzisyen olma hedefiyle elleri kanayıncaya kadar egzersiz yapıyor.
Sertliğiyle nam salmış caz ustası Terence Fletcher’dan ders almaya başlayınca,
kusursuzluğa erişmek için insanlığını bile kaybetmeyi göze alıyor. Filmin
başrollerinde Milles Teller, J.K. Simmons, Melissa Benoist, Paul Reiser, Austin Stowell ve Jayson Blair’i izliyoruz.
Palo
Alto - Gia Coppola
Gia
Coppola’nın senaryosunu yazıp yönettiği bu ilk film, James Franco’nun yazdığı Palo Alto Öyküleri kitabından
beyazperdeye uyarlandı. Çekingen ve hassas bir kız olan April, çocuğunu tek başına
büyüten futbol koçu Mr. B. ile kafası hep güzel, asi Teddy arasında kalmıştır.
Bu arada, April’a gizlice hayran Fred, önüne gelenle yatan Emily’yi baştan
çıkarır. Partiler eğlenceleri izlerken April ile Teddy sonunda birbirlerine
ilgi duyduklarını kabullenirken Fred’in sorumsuzlukları ortalığı karıştırır.
Francis Ford Coppola’nın torunu ve Sofia Coppola’nın yeğeni, fotoğrafçı Gia
Coppola, ilk filminde ilkgençliğin karmaşık bağlarını, aşırıya kaçan
duygularını ve romantik sarsıntılarını ustaca saptarken ergenlerin cinsel arzu,
sıkıntı, yabancılaşma ve yıkıcı öfke nöbetlerinin bir portresini de çiziyor.
Filmde başrolleri ise yine James Franco, Emma Roberts, Nat Wolff, Zoe Levin, Claudia Levy, Olivia Crocicchia ve Jack
Kilmer paylaşıyor.
Yıldız
Haritası / Maps to the Stars - David Cronenberg
Kült yönetmen David Cronenberg’in son filmi, John
Cusack’ın tarifiyle “Fazla renkli, yüksek ateşli bir Hollywood rüyası”. Maps
To The Stars / Yıldız Haritası filminin başrolünde bu yıl Cannes’da En
İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü almış Julianne
Moore da bulunuyor. Cronenberg’in sığ ve bencil şöhretlerin yoz ve boş
hayatlarını anlatan Hollywood taşlamasının anti kahramanları, zengin
psikoterapist Stafford, uyuşturucu alışkanlığından henüz kurtulan 13 yaşındaki
çocuk yıldız oğlu Benjie, yangın çıkarma alışkanlığı için yatırıldığı
sanatoryumdan yeni çıkan kızı Agatha, eski şaşaalı günlerinin özlemiyle parlak
bir rol peşine düşen ama bu arada annesinin hayaletinden kurtulamayan güzel
oyuncu Havana ve senarist olma hayalleri kuran limuzin şoförü Jerome’dan
oluşuyor. Senaryosu romancı ve senarist Bruce Wagner’ın elinden çıkan film
hakkında Cronenberg şöyle diyor: “Bence tüm filmlerim eğlenceli. Bu filmim de
istisna değil.” Yıldızlardan oluşan filmin oyuncu kadrosunda ise Julianne Moore, Robert Pattinson, John Cusack, Mia Wasikowska, Olivia Williams, Sarah Gadon ve Evan Bird yer alıyor.
İki
Gün, Bir Gece / Deux Jours, Une Nuit / Two Days, One Night - Jean-Pierre
Dardenne, Luc Dardenne
Dardenne
Kardeşler’in Altın
Palmiye için yarışan Deux Jours, Une Nuit / Two Days, One Night / İki Gün, Bir Gece, bu yıl Sydney’de En İyi Film Ödülü’nü aldı. Variety dergisine göre “Belçika işçi
sınıfına dair yine güçlü bir yapıt; her zamanki gibi harika bir toplumsal dram”
ve Marion Cotillard’ın Kaldırım Serçesi’nden bu yana en iyi performansı. Cotillard’ın
canlandırdığı Sandra, depresyon yüzünden bir süre izin aldıktan sonra işine
dönüyor. Ne var ki o yokken patronu iş arkadaşlarına 1000’er Avro prim
karşılığında Sandra’yı işten çıkarmayı teklif ediyor. Gizli oylama pazartesi
yapılacak; Sandra’nın iş arkadaşlarını ikna etmek için sadece bir haftasonu
var. “Filmin genel çerçevesi bu” diyor yönetmenler: “Performans takıntısı ve
çalışanlar arasındaki vahşi rekabet. Bunu her yerdeki işyerlerinde görüyoruz.”
Fransız yıldızlardan oluşan filmin kadrosunda Marion Cotillard, Fabrizio Rongione, Pili Groyne, Simon Caudry ve Olivier Gourmet
bulunuyor. İki Gün, Bir Gece, Belçika’nın Oscar adayı oldu.
Mommy - Xavier Dolan
Henüz 25 yaşındaki Xavier Dolan Mommy ile Cannes Film
Festivali’nde Jüri Ödülü’nü efsane sinemacı Jean-Luc Godard’la paylaştı.
Yönetmenliğini, senaristliğini, kurgusunu ve hatta kostüm tasarımını Dolan’ın
üstlendiği film, bazen şiddete meyilli bazense fazla sevecen sorunlu ergen oğlu
Steve’i tek başına büyütmeye çalışan dul anne Diane’ın hikâyesini anlatıyor.
Komşuları olan Kyla bir gün hayatlarına girince, hem annenin hem de oğlun
hayatları değişiyor. Uyguladığı 1:1 ekran oranı ve müzik, renk ve kurgu
seçimleriyle Xavier Dolan’ın bu son filmi, birçok eleştirmen tarafından en iyi
ve en olgun yapıtı olarak görüldü, jüri başkanı Jane Campion tarafından “O
gerçekten dahi, filme bayıldım” sözleriyle övüldü. Filmin oyuncu kadrosu Anne Dorval, Suzanne Clement, Antoine Olivier Pilon, Patrick Huard, Alexandre Goyette, Michele Lituac ve Viviane Pacal’den oluşuyor. Mommy,
Kanada’nın Oscar adayı oldu.
Jersey
Boys - Clint Eastwood
Usta oyuncu ve Oscar’lı
yönetmen Clint Eastwood bu kez
efsane rock’n’roll grubu Frankie Valli and the Four Seasons’ın yükseliş
öyküsünü sinemaya aktarıyor. Bazı filmlerinin müziklerini de kendi besteleyen
Eastwood’un Bird ile ilk kez denediği
müzik biyografileri filmlerinin son başarı halkası Jersey Boys, özellikle 60’larda
şöhreti yakalayan, albümleri 100 milyon satan Frankie Valli and the Four
Seasons’ı 1951’den 1990 yılına dek izliyor. 2005’ten bu yana Broadway’de, geçen
yıl da İstanbul’da sahnelenen Jersey Boys
müzikali dört Tony Ödülü kazanmıştı. Müzikalin bu beyazperde uyarlamasında da
Frankie Valli’yi müzikalde başrolünü üstlenen John Lloyd Young canlandırıyor. Frankie Valli and the Four Seasons’ın
çokça bilinen klasik hit şarkıları arasında “Sherry”, “Big Girls Don’t Cry”, “Beggin’” ve “Can’t Take My Eyes
Off of You” sayılabilir.
Eastwood ayrıca filmin yapımcıları arasında. Filmde John Lloyd Young, Erich Bergen, Michael Lomenda, Vincent Piazza, Christopher Walken, Mike Doyle, Renée Marino ve Erica Piccininni’yi
başrollerde izliyoruz.
Björk:
Biophilia Live - Nick Fenton, Peter Strickland
Björk gibi sanatçı zor bulunur: Aynı anda hem avangart, hem kışkırtıcı hem özgün, kimseye benzemeyen bir deha… Björk – Biophilia Live, bu eşsiz sanatçının yaratımı olan disiplinlerarası multimedya projesi Biophilia’nın insani yönünü keşfetmeye çalışan bir konser filmi. Björk’ün aynı adlı sekizinci stüdyo albümü Biophilia’yı merkez alan proje müzik, telefon app’leri, internet, yerleştirmeler ve canlı konserlerden oluşan çok yönlü, çok katmanlı bir etkinlikler toplamı. İki yıl süren turnenin son gösterisi olarak Londra’daki Alexandra Palace’ta yapılan ve canlı kaydedilen görkemli konserde Björk ve ekibi Biophilia’daki tüm şarkıları ve daha birçoğunu dijital, geleneksel ve neredeyse tanımsız enstrümanlar kullanarak seslendiriyor. Çok parçalı bir mozaik olarak Biophilia’nın hayati bir parçasını oluşturan ve Berberian Sound Studio yönetmenlerinden Peter Strickland’ın ortak yönettiği Björk – Biophilia Live, Hollywood Reporter dergisi tarafından “Başlı başına bir sanat yapıtı” olarak övülüyor.
Pasolini
- Abel Ferrara
“Onu kimin
öldürdüğünü biliyorum!” demişti Abel
Ferrara İtalyan gazetecilere Pasolini’nin
son günlerini anlattığı filmini bitirince. Gizem, Pier Paolo Pasolini 1975
Kasım’ında, korku ve tutkunun hüküm sürdüğü, yoz ve bitik bir İtalya’da vahşice
öldürüldüğünden bu yana ortadan kalkmadı. Şair, yönetmen, gazeteci ve aydın
Pasolini, İtalyan sanat ve siyaset çevrelerinin en tanınmış ve aynı zamanda en
tartışılan isimlerinden biriydi. 1975’te Roma yakınlarında bir plajda, kendi
arabasıyla ezilerek öldürüldüğünde bazı söylentiler ve zanlılar ortaya çıktı
ama gerçek katil ne belirlendi ne de cezalandırıldı. 2005 yılında, bazı yeni
kanıtların ele geçmesiyle vaka dosyası yeniden açıldı. Abel Ferrara, siyaset ve
sinema tarihini bir arada ele aldığı filminde işte bu karanlık olaya ışık tutmaya
çalışırken filmin oyuncu kadrosunda Willem
Dafoe, Maria De Medeiros, Riccardo Scamarcio, Giada Colagrande, Valerio Mastandrea ve Tatiana Luter yer
alıyor.
New York’a Hoş
Geldiniz / Welcome to New York - Abel Ferrara
Bay Devereaux güçlü
bir adam... Elinden her gün milyarlarca dolar geçen, ülkelerin ekonomik
kaderlerini elinde tutan bir adam... Karşı koyamadığı, çılgın bir cinsel
açlığın pençesinde bir adam... Dünyayı kurtarmanın hayalini kurarken kendini
kurtaramayan, korkmuş, kayıp bir adam… Welcome to New York / New York’a Hoş
Geldiniz, zenginin ve
güçlünün, devle güçsüzün, yoksullarla kralların, fahişelerin, müşterilerin ve
âşıkların filmi… Yargılananların ve yargıçların… Dünyanın tepesindeki Bay
Devereaux’nun düşüşünün hikâyesi, 2011 yılında, New York’ta bir otelde bir
kadına tecavüz ve saldırı suçlarıyla yargılanan Dominique Strauss-Kahn’ın hem
son derece tartışmalı geçen hem de bütün dünyada izlenen mahkeme sürecinden
esinleniyor. Filmin başrollerinde Gerard
Depardieu, Jacqueline Bisset, Marie Mouté, Pamela Afesi, Nikki James, Paul Calderon, Paul Hipp, Shanyn Leigh ve Amy Ferguson yer alıyor.
Geronimo - Tony
Gatlif
Kendi evden kaçış
hikâyesi ve namus cinayetlerinden esinlenen Tony Gatlif, Romeo ve Jülyet, Batı Yakasının Hikâyesi ve Kanlı
Düğün’ün çağdaş bir karışımıyla yeniden beyazperdeye dönüyor: Geronimo;
yüksek enerjili, dans, Flamenko, Türk müziği ve hip hopla dolu, çağdaş bir
trajedi… Fransa’nın güneyinde, kızgın yaz sıcağında, sosyal eğitmen Geronimo,
bir rahibe gibi kendini St. Pierre mahallesindeki gençler arasındaki gerilimi
gidermeye vermiştir. Zorla evlendirilmek istenen Türk kökenli genç Nil evden
kaçıp Çingene sevgilisinin kollarına koşunca iki çete arasındaki gerginlik
çatışmaya dönüşür. İtiş-kakış, müzik savaşlarına dönüşünce huzursuzluğu
dindirme görevini Geronimo üstelenecektir. Filmde Celine Sallette, Rachid Yous, David Murgia, Nailia Harzoune, Vincent Heneine, Adrien Ruiz, Aksel Üstün ve Tim Seyfi’yi izliyoruz.
Dile Veda / Adieu au
Language / Goodbye to Language - Jean-Luc Godard
Sinemanın yaşlanmayan ustası, 83 yaşındaki büyük deha Jean-Luc Godard’ın son filmi Adieu au Langage / Goodbye to Language / Dile Veda, bu yıl Cannes’da ilk kez Jüri Ödülü’nü aldı. Yönetmenin 39. uzun metrajlı filmiyle gözlerinizi ve zihninizi daha önce hiç olmadığı gibi alt-üst ediyor. Farklı video formatları kullanımı, benzersiz 3D denemeleri, sağlam bir mizahi bakış, edebi alıntılar ve yine bolca kelime oyunları aracılığıyla küreselleşmeden devlet şiddetine, klasik müzikten aşka birçok konuya değinirken sinemanın sınırlarını da zorluyor. “Hayalgücü olmayanlar gerçekliğe sığınır” cümlesiyle açılan bu eşsiz film, ilk kez izleyici karşısına çıktığı Cannes Film Festivali’nde aldığı ödülle Godard’ın hâlâ yenilikçi ve hâlâ zinde olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Filmin konusu Godard’a göre basit: “Evli bir kadınla bekâr bir adam karşılaşır. Sever, kavga ederler; yumruklar konuşur.” Filmin oyuncuları arasında Héloïse Godet, Kamel Abdelli, Richard Chevallier, Zoé Bruneau, Christian Gregori ve Jessica Erickson bulunuyor.
Çılgın Aşk / Amour
Fou - Jessica Hausner
“Aşk ebedidir ve hep
ölümün üstesinden gelir”, diye düşünülürdü 19. yüzyılda. Dünya prömiyerini
Cannes’da Belirli Bir Bakış Bölümü’nde yapan Amour Fou / Çılgın Aşk, bu fikirden yola
çıkan bir tür “romantik komedi”, konusunu ise şair, oyun yazarı ve romancı
Heinrich von Kleist’ın 1811’deki çifte intiharından alıyor. Romantik Dönem’de,
Berlin’deyiz… Genç şair Heinrich, ölümün kaçınılmazlığını aşkla aşmaya
çalışmaktadır, ama şüpheci kuzini Marie’yi birlikte intihar etmeye ikna edemez.
Reddedilmenin ağırlığını hisseden Heinrich, tam bu sırada orta sınıftan evli
bir kadın olan Henriette’le tanışır. Henriette başta çekimser davransa da
ölümcül bir hastalığın pençesinde olduğunu öğrenince Heinrich’in teklifini
yeniden değerlendirecektir. Christian
Friedel, Birte Schnöink, Stephan Grossmann, Peter Jordan, Sebastian Hülk, Marc Bischoff, Marie-Paule Von Roesgen, Josiane Peiffer, Sandra Hüller gibi isimler filmin başrollerini
üstleniyor.
Arayış / The Search - Michel Hazanavicius
Yönetmen Michel Hazanavicius ve (eşi) oyuncu Bérénice Bejo, beş Oscar’lı Artist’in ardından bu kez bir savaş
dramında bir araya geliyor. Cannes’da Altın Palmiye için yarışan The
Search / Arayış’ın hikâyesi, ikinci Çeçen Savaşı sırasında, 1999
yılında geçiyor ve kaderin zalim bir oyunu sonun yaşamları kesişen dört kişiyi
izliyor. Köylerindeki herkesin öldürülmesine tanık olan bir oğlan çocuğu
kaçarak mültecilerin yanına katılır. Çocuk, bölgede bulunan Avrupa Birliği
delegasyonunun başı olan Carole ile tanıştıktan bir süre sonra, kadının
yardımıyla ancak kendine gelmeye başlar. Bu sırada ablası da mülteciler
arasında onu aramaktadır. Yönetmen Hazanavicius, Cannes’da Altın Palmiye için
yarışan filmin senaryosunu yazarken İkinci Dünya Savaşı’nda mülteci olan
anne-babasının çektiklerinden de esinlenmiş. Filmin oyuncu kadrosunda yine Bérénice Bejo, Annette Bening, Maxim Emelianov, Abdul Khalim Mamatsuiev ve Zukhra Duishvili yer alıyor.
Soğuk Cennet / Snow
in Paradise - Andrew Hulme
İngiltere’de Hoxton’daki
toplu konutlardan semazenlere uzanan, bir şehir eşkıyasının şiddet patlamaları
ve suçluluğunu din yoluyla kontrol altına alma çabalarını anlatan bir hikâye,
bir yolculuk anlatıyor Snow in Paradise / Soğuk Cennet. Londra’nın fakir
East End bölgesinde uyuşturucu ve zorbalıkta kendini bulan sıradan soyguncu
Dave, en iyi arkadaşı Tarık’ın ölümüne neden olunca daha önce hiç duyumsamadığı
utanç ve pişmanlık hislerine boğulur. Suçluluktan kurtulma arayışında İslam’la
tanışır, ne var ki kavuştuğu içsel huzur, suç dolu geçmişince gölgelenecektir.
Deneyimli kurgucu Andrew Hulme’un
Cannes’da Belirli Bir Bakış Bölümü’nde gösterilen bu ilk filmi, senaryoyu da
birlikte yazdığı Martin Askew’un
deneyimlerine dayanıyor. Askew filmde de Dave’in amcasını canlandırıyor. Filmin
diğer oyuncuları ise şöyle: Frederick
Schmidt, Aymen Hamdouchi, Martin Askew, David Spinx, Claire-Louise Cordwell, Ashley Chin, Joel Beckett, Clive Brunt ve John Dagleish.
Dingin Sular /
Futatsume No Mado / Still the Water - Naomi Kawase
İlk kez izleyici karşısına çıktığı Cannes Film
Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan Futatsume
No Mado / Still The Water / Dingin Sular’ı,
yönetmeni Naomi Kawase “başyapıtı” olarak tanımlıyor.
Film, doğa bağlantılı gelenekleri ebediyen süren, ne ruhlar âlemiyle bağları ne
de kültürel töreleri henüz körelmemiş olan, Amami adlı tropik altı bir Japon
adasında geçiyor. Ağustos ayında yapılan geleneksel dolunay dansları sırasında
16 yaşındaki Kaito, denizde sırtı dövmeli bir adamın cesedini bulur. Kaito, kız
arkadaşı Kyoko ile birlikte, bu cesedin gizlerini çözmeye çalışırken yaşam,
ölüm ve aşk döngülerini keşfedecek ve iki genç birlikte yetişkinliğe ilk
adımlarını atacaklardır. Filmin oyuncu kadrosunda ise Nijiro Murakami, Jun Yoshinaga, Tetta Sugimoto, Miyuki Matsuda ve Fujio Tokita yer alıyor.
Bire
Bir / Il-dae-il / One on One - Kim Ki-duk
Liseli bir kız, 9
Mayıs’ta kaçırılır, tecavüze uğrar ve vahşice öldürülür. Yedi şüpheli vardır.
Gölgeler Tarikatı’ndan yedi kişi, bu yediyi zanlıyı teker teker bulacaktır… Tıpkı
yedi gölge gibi… Peki kim bunlar, siz hangisisiniz? Güney Koreli auteur Kim Ki-duk’un bol cinayetli bu gerilim filmi, Eylül’de yapılan
Venedik Film Festivali’nde Venedik Günleri bölümünün açılış filmi olarak
gösterildi. “Bu film yaşadığım ülke, Güney Kore hakkında. Eğer kendinizi
öldürülüyor gibi hissetmiyorsanız, bu filmi seyretmeyin” diyor Kim Ki-duk,
yirminci uzun metrajlı filmi Il-Dae-Il / One On One / Bire Bir için. Usta yönetmenin Filmekimi’nde
gösterilen diğer filmleri arasında Yay,
Arirang, Zaman, Nefes, Acı ve Moebius
sayılabilir. Bire Bir’in oyuncu kadrosunda ise Ma Dong-Seok, Kim Young-Min, Lee Yi-Kyung, Jo Dong-In, Teo, Ahn Ji-Hye
bulunuyor.
Bay
Turner / Mr. Turner - Mike Leigh
İngiliz orta
sınıfının gündelik yaşamından benzersiz filmler çıkaran yönetmen Mike Leigh, bu kez empresyonizm
akımının öncülerinden J.M.W. Turner’ın hayatından bir kesiti anlatıyor. Mike
Leigh’in 1999 yapımı dönem filmi Topsy
Turvy / Karmakarışık’ı anımsatan Mr. Turner / Bay Turner’ın
başrolünde, yönetmenin gedikli oyuncusu, bu rol için iki yıl resim dersi alan Timothy Spall yer alıyor. Timothy Spall
Bay
Turner’daki rolüyle Cannes’da En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nün
de sahibi oldu. Birçok sinemacıya
esin veren 19. Yüzyıl İngiliz ressamı Turner’ın hayatının son 25 yılını işleyen
film, sanatçının dönemin Londra sanat dünyası, yaşlı babası, cinsel
gereksinimlerini de karşılayan hizmetçisi, metresi ve iki yetişkin kızıyla olan
ilişkilerini ele alırken seyahatlerini, sanatını, cinsel tutkularını, fırtınayı
resmedebilmek için kendini bir geminin direğine bağlaması gibi aşırılıklarını
da anlatıyor. Filmde başrolleri Timothy
Spall, Dorothy Atkinson, Marion Bailey, Paul Jesson, Lesley Manville, Martin Savage ve Ruth Sheen paylaşıyor.
Çocukluk / Boyhood -
Richard Linklater
Çığır açan bir büyüme öyküsü, film çekimi alanında bir deney, bir tür video-günlük ve bir aile albümü… Boyhood / Çocukluk, 2002’den 2014’e, 12 yıllık bir sürede geçen, aynı oyuncuları bu 12 yıl boyunca izleyen, oyuncuları da zamanla yaşlanan, senaryosu çekim süresi sırasında hem de oyuncuların müdahalesiyle yazılan çok özel bir film. Önce Sundance’te prömiyerini yapan ve ardından Berlin’de En İyi Yönetmen, FIPRESCI’nin 2014 Büyük Ödülü, Seattle’da En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazanan Çocukluk, yönetmen Richard Linklater’ın tabiriyle “Bir oğlanı birinci sınıftan 12. sınıfa kadar izleyen ve üniversiteye gidişiyle biten, anne-baba ile çocuk arasındaki ilişkinin öyküsü”; Ethan Hawke’a göre ise “Kapsamıyla Tolstoyvari bir film”... Filmde Patricia Arquette, Ethan Hawke, Ellar Coltrane, Lorelei Linklater, Marco Perella, Evie Thompson, Brad Hawkins ve Jenni Tooley’i izliyoruz.
Özgürlük Dansı /
Jimmy’s Hall - Ken Loach
Efsane yönetmen Ken Loach Cannes Film Festivali’nde yarışan
son yapıtı Jimmy’s Hall / Özgürlük Dansı’nda her zamanki gibi adaletsizliğe karşı öfkesiyle siyasal
heyecanını bir araya getiriyor. 1921’de iç savaşın eşiğindeyken toplu
dansların, boks derslerinin, şiir toplantılarının yapıldığı, eğlence ve zaman geçirme
amaçlı bir “halk salonu” açan İrlandalı komünist ve aktivist Jimmy Gralton, bu
yerin tehlikeli ve yıkıcı olduğunu iddia eden Katolik Kilisesi ve “ileri
gelenler” yüzünden ülkeyi terk etmek zorunda kalır. New York’ta geçirdiği on
yıldan sonra, 1932’de geri dönen Jimmy, salonu yeniden açmaya niyetlenir. Özgürlük
Dansı, bu salona gelerek öğrenen, tartışan, hayaller kuran, ama her
şeyden öte, dans edip eğlenen o hür fikirli gençlerin de duygusal bir
portresini çiziyor. Filmin başrollerini ise Barry Ward, Simone Kirby, Jim Norton, Aisling Franciosi, Aileen Henry, Francis Magee, Karl Geary, Denise Gough ve Sorcha Fox paylaşıyor.
Buz, Kar ve İntikam /
Kraftidioten / In Order of Disappearance - Hans Petter Moland
Kan davası gütmek
kolay değildir, hele hele refah ülkesinde yaşarken… Norveç’in dağlarında kar
küreme makinesi süren Nils, öyle örnek bir vatandaştır ki Yılın Vatandaşı Ödülü’ne
bile layık görülür. Oğlunun aşırı dozda eroin yüzünden öldüğü haberini
aldığında, resmi makamların bu iddiasına inanmaz ve kendince bu “cinayetin”
faillerini bulmaya ant içer. Adaleti eline alınca Norveçli vegan gangster “Kont”
ile Sırp mafya babası “Papa” arasında bir savaş çıkartmış olur. Sürpriz olaylar
ve biraz da acemi şansı sayesinde Nils kimliği meçhul bir yeraltı kahramanına
dönüşecektir. Kraftidioten / In Order Of Disappearance 2014 Festroia’da tanınmış
sinema ve reklam filmi yönetmeni Hans
Petter Moland’a En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandırdı. Bu kapkara
komedi-aksiyon, Berlin Film Festivali’nde prömiyerini yaptı. Filmin oyuncu
kadrosunu ise Stellan Skarsgård, Bruno Ganz, Pål Sverre Hagen, Birgitte Hjort Sørensen, Anders Baasmo Christiansen ve Gard B. Eidsvoldv
oluşturuyor.
Beyaz Tanrı / Fehér
isten / White God - Kornél Mundruczo
Feher Isten / White
God / Beyaz Tanrı
alışılmadık bir insan-köpek macerası ya da vahşi bir devrim filmi olmakla
beraber aynı zamanda ebedi bir dostluğu da anlatıyor. Filmin anti-kahramanı
(kahverengi, kırma bir köpek olan) Hagen. Sahipleri onu sokağa attıktan sonra,
13 yaşındaki Lili dışında karşılaştığı tüm insanlarsa Hagen’ın ya düşmanı ya da
ona zorluk çıkarıyorlar. Hagen’ı sokakta bulan bir adam onu dövüş köpeği olarak
yetiştirmeye başlar. Hagen şiddete ve saldırganlığa kayarken, kentteki bütün
köpekler insanlara vahşi bir devrime girişmişlerdir. Kornél Mundruczó’nun Macar yönetmen Miklos Jancso’ya ithaf ettiği
altıncı uzun metrajı, 2014 Cannes En İyi Film - Belirli Bir Bakış Ödülü’nün
sahibi oldu. Filmin oyuncuları arasında Zsofia
Psotta, Sandor Zsoter, Lili Manori, Laszlo Galffi, Szabolcs Thuroczy ve Kornel Mundruczo bulunuyor. Beyaz Tanrı, Macaristan’ın Oscar
adayı oldu.
Mısır Adası /
Simindis kundzuli / Corn Island - George Ovashvili
Özellikle
başrolündeki İlyas Salman’ın
performansıyla çok konuşulan ve Karlovy Vary’de Büyük Ödül ile Kiliseler
Birliği Ödülü’ne layık görülen, çok az diyalog içeren Corn Island / Mısır Adası,
Salman’ın canlandırdığı yaşlı bir çiftçi ile genç torununu bir tarım sezonu
boyunca izliyor. Gürcistan ile Abhazya arasındaki doğal sınırın bir parçasını
oluşturan küçük adada yaşayan dede ile onun sözünden çıkmayan torunu, yıllardır
yaptıkları gibi önce toprağı belleyip sonra mısır ekerler. Arada kıyıdan geçen
askerler dışında bu iki isimsiz çiftçiyi kimse görmez. Sonra bir gün, yaralı
bir asker uzamış mısırların arasına saklanır. Yılların tarafsızlığını bozmak
zorunda kalacaklar mıdır? İlyas Salman’a filmde Mariam Buturishvili, İrakli Samushia ve Tamer Levent eşlik ediyor. Mısır
Adası, Gürcistan’ın Oscar adayı oldu.
Turist / Force Majeur
- Ruben Östlund
2014 Cannes Jüri Ödülü - Belirli Bir Bakış ve 2014 MOTOVUN
FIPRESCI Ödülü sahibi Turist’te yönetmen Ruben Östlund çağdaş aile yapısında
erkeğin rolünü alışılmışın dışında bir mizahla inceliyor. Fransa Alpleri’ne
kayağa giden İsveçli bir aile dağın eteklerindeki lokantada öğle yemeği yerken
çığ düşer. Anne Ebba çocuklarını korumaya çalışırken baba Tomas’a seslenir
fakat Tomas bu arada kendi canının derdindedir. Kimseye bir şey olmasa da
ailenin hassas çekirdeği çatlamıştır bir kere. Tomas ile Ebba evliliklerini
sorgularken Tomas yeniden “ailenin direği” konumunu ele geçirmeye çalışacaktır.
Östlund’un İsveç toplumundaki ırkçılık ve sınıf ayrımını aşırı gerçekçi bir
gözle incelediği 2011 yapımı filmi Play /
Oyun birçok ödül kazanmıştı. Turist’te ise başrolleri Johannes Kuhnke, Lisa Loven Kongsli, Clara Wettergren, Vincent Wettergren, Kristofer Hivju, Fanni Metelius paylaşıyor. Turist,
İsveç’in Oscar adayı oldu.
Issız Toprak / Young
Ones - Jake Paltrow
“Buraları yeşilken,
kuraklık gelmeden önce hiç görmedim.” Su uzun süredir gezegenimizin en değerli
doğal kaynaklarından biri haline gelmiş, toprak kuruyup lanetli bir örtüye
dönüşmüş, toz artık yere oturmuştur. Hayatta kalabilenler kendileri de şartlar
gibi sertleşerek mücadelelerini sürdürmektedir. Bunlardan Ernest Holm,
çocukları Jerome ve Mary ile birlikte çiftliklerini haydutlara karşı korurken
bir yandan da toprağı canlandırmaya çalışmaktadır. Ellerinde son kalan parayı
da dağda su kuyuları açan bir ekibe robot taşıyıcı satın almak için
harcadıklarında devreye Mary’nin sevgilisi Flem girer. Ancak Flem’in ince
hesapları, eninde sonunda genç Jerome’un yaşına göre ağır kararlar almasına yol
açacaktır. Yönetmenliği Jake Paltrow’un
üstlendiği Young Ones / Issız Toprak’ta Michael Shannon, Nicholas Hoult, Kodi Smit-Mcphee rol alıyor Bir ihanet öyküsü anlatan bu çağdaş Western
trajedisinin dünya prömiyeri ise Sundance Film Festivali’nde yapıldı.
Kirli Para / The Drop
- Michael R. Roskam
Başrolü karizmatik Tom Hardy’nin üstlendiği polisiye
gerilim, The Drop / Kirli Para, hayatını
geçen yıl kaybeden büyük oyuncu James
Gandolfini’nin de son filmi. Filmdeki olayların çıkış noktasıysa, Tom Hardy’nin
canlandırdığı yalnız barmen Bob’ın çöpten bir köpek kurtarması. Bob, işlediği
bu “hayır”ın ardından Brooklyn’deki barların paravan olarak kullanılarak
mafyaya kirli para aktarıldığı bir düzenin ortasına düşer. Aynı zamanda patronu
da olan kuzeni Marv’ın (Gandolfini) baskısı hiç dinmezken Bob kendini bir de
ters giden bir soygunun ve açılan soruşturmanın tam merkezinde bulur. Senaryosu
Mystic River / Gizemli Nehir, Gone Baby
Gone / Kızımı Kurtarın ve Shutter
Island / Zindan Adası romanlarının yazarı Dennis Lehane tarafından yazılan Kirli Para’nın yönetmeni Michaël R. Roskam’ın ilk filmi Bullhead, Oscar’a aday olmuştu.
Mucizeler / Le meraviglie / The Wonders - Alice Rohrwacher
Bu yaz sona ererken Gelsomina ve üç kız kardeşi için hiçbir şey aynı kalmayacak artık. Arıcılık yapan babasının, ailesini ve gelenekleri korumak için kurduğu tuhaf, yalıtılmış krallığın tahtına geçecektir Gelsomina. İşte bu yaz, aileyi bir arada tutan kurallar çatırdamaya başlar: Gençlik rehabilitasyon programına dahil olan genç bir Alman kasabaya gelir. Kasabanın diğer ziyaretçileri ise dev ödüller dağıtan bir televizyon yarışması ile muhteşem güzellikteki gizemli sunucusu olur; üstelik herkes bu yarışmaya katılmak için can atmaktadır. Cannes’da Altın Palmiye için yarışan tek İtalyan filmi olan ve Cannes Büyük Ödülü’nün sahibi Le Meraviglie / The Wonders / Mucizeler’in, yönetmeni Rohrwacher’a göre film, “İtalya’nın doğal görünümünü, mahvını ve bir tür lunaparka dönüşmesini anlatıyor. Bu günlerde zaman her şeyi bir ‘manzara’ya çeviriyor.” Filmin oyuncuları ise şöyle: Maria Alexandra Lungu, Sam Louwyck, Monica Bellucci, Alba Rohrwacher, Sabine Timoteo, Agnese Graziani, Luis Huilca Logrono.
Mezara
Kadar / Kkeut-kka-ji-gan-da / A Hard Day - Kim Seong-hun
İlk gösterimi Cannes’da
Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yapılan Kim Seong-Hun’un filmi Kkejut-Kka-Gan-Da / A Hard Day / Mezara
Kadar, izleyiciyi heyecanla sarsan, sert dövüş sahneleri,
kovalamacalar, kara mizah, toplumsal hiciv ve bir nebze gerçeküstücülüğü
esirgemeyen, hınzır bir polisiye gerilim. Filmin anti-kahramanı, annesinin
cenazesinden dönerken kazayla birisini arabasıyla ezerek öldüren özel suçlar
dedektifi Gun-su. İşlediği suçu örtbas etmek amacıyla Gun-su, öldürdüğü adamı
da annesinin tabutuna koyar. Birkaç gün sonra, emniyet bu ölümden haberdar olur
ve soruşturması için de Gun-su’nun ortağını görevlendirir. Ortağı vakanın
ayrıntılarını ortaya çıkardıkça Gun-su’nun huzursuzluğu da git gide artar.
Üzerine üstlük, kazaya tanık olan biri de Gun-su’yu tehdit etmeye başlar.
Filmde başrolleri Lee Sun-Kyun, Jin-Woong Jo, Shin Dong-Mi, Jeong Man-Sik ve Sin Jeong-Geun paylaşıyor.
Timbuktu
- Abderrahmane Sissako
Afrika sinemasının en
büyük isimlerinden Abderrahman Sissako’nun
sessiz bir direnişi anlatan son filmi Timbuktu, bu yıl Cannes’da yarışan
en çarpıcı filmlerden biri oldu. Mali’nin kuzeyinde şeriat yasalarının
geçerliliği ilan edildikten sonra birçok ailenin yaşamının nasıl mahvolduğunu
anlatan Timbuktu için Sissako
şöyle diyor: “Filmlerimde umut vardır umarım. Müziği yasaklasalar da en güçlü
müzik kafamızın içinde duyduğumuzdur.” Filmin kahramanı, ailesiyle birlikte
Timbuktu yakınlarında, çölde yaşayan Tuareg çoban Kidane. İneğini öldüren bir
balıkçıyı kazara öldürünce Kidane, gülmeyi, sigara içmeyi, futbolu ve müziği
bile yasaklayan, tuhaf olduğu kadar ölümcül kararlar veren mahkemeleriyle
iktidara gelen aşırı dincilerin insafına kalıyor. Başrollerinde Abel Jafri ve Hichem Yacoubi’nin yer aldığı film, 2014 Cannes’da Kiliseler
Birliği ve François Chalais Ödülleri’nin sahibi oldu. Timbuktu, Moritanya’nın
Oscar adayı oldu.
Miss
Julie - Liv Ullmann
Ingmar Bergman’ın “esin
perisi”, efsane oyuncu Liv Ullmann’ın
2000 tarihli Sadakatsiz’den bu yana
çektiği ilk film olan Miss Julie, dünya prömiyerini
eylülde Toronto Film Festivali’nde yaptı. Başrollerini Jessica Chastain ve Colin
Farrell’ın paylaştığı Miss Julie, aristokrat bir
kadınla kâhyası arasındaki “aşağıdakiler-yukarıdakiler” cinsiden tek gecelik
aşk hikâyesini anlatan, yıldızlarla dolu bir dönem filmi. 1890’larda bir yaz
gecesi... İrlanda asıllı İngiliz aristokratlarından Bayan Julie, babasının
kâhyasını kendisini baştan çıkarmaya ikna eder. Sabaha kadar dans edip içki
içer, birbirlerinin kanına girip birbirlerini etkilemeye; karşılıklı tiksinme
ve arzuyla, birbirlerini ezip hükmetmeye çalışırlar. Sabahın umut mu umutsuzluk
mu getireceğinden emin olamadan, tek çıkışlarını bir Yunan trajedisinin feci
sonunda bulurlar.
İnsan
Sermayesi / Il Capitale Umano / Human Capital - Paolo Virzì
İtalya’da Como Gölü’nde
karlı, karanlık bir gecede bir cip bir bisikletliye çarpar. Kaza öncesinin
ayrıntıları belirginleştikçe herkesten kopuk, ayrıcalıklı bir yaşam sürdüren
zengin Bernaschi’lerle iflasın eşiğinde, orta sınıftan Rovelli’lerin kaderleri
kesişecektir. Bir yabancının trajik ölümünü üç farklı bakış açısından anlatan Il
Capitale Umano / Human Capital / İnsan Sermayesi, finansal manipülasyon
çağında arzu, para hırsı ve insana verilen değeri ortaya koyan incelikli bir
dram. Stephen Amidon’ın romanını Milano’ya uyarlayan bu stilize sınıf
eleştirisi, İtalyan ekonomisinin dibe çöküşünün de bir portresini çiziyor.
Yönetmenliğini Paolo Virzi’nin
yaptığı ve 2014 Tribeca’da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nün sahibi Valeria Bruni-Tedeschi’nin de rol
aldığı film, 2014 Donatello’da En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Kadın
Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi
Kurgu, En İyi Ses ödüllerinin de sahibi olmuştu. Filmin diğer oyuncuları
arasında ise Fabrizio Bentivoglio, Valeria Golino, Fabrizio Gifuni ile Luigi Lo Cascio
yer alıyor.
Yuvaya
Dönüş / Coming Home - Zhang Yimou
Kültür Devrimi’nin
sona ermesiyle çalışma kampından salıverilen bir siyasi mahkûm, yıllar sonra
evine döndüğünde geçirdiği ruhsal bir sarsıntı yüzünden karısının onu
tanımadığını fark eder. Karşısında durmasına rağmen karısı hâlâ onu
beklemektedir. Bir yabancı gibi davranarak sabırla geçmişlerini hatırlatmaya,
karısının hafızasını canlandırmaya çalışacaktır. Zhang Yimou’nun ilk kez Cannes’da yarışma dışı gösterilen bu son
filmi, Gui Lai / Coming Home / Yuvaya Dönüş, suçluluk, aşk, sabır ve barışma hakkında, on yıllar ve devrimler
boyu süren bir melodram. Filmde Chen
Daoming, Gong Li, Zhang Huiwen, Guo Tao, Liu Peiqi, Zu Feng,
Yan Ni, Xin Baiqing, Zhang Jiayi, Chen Xiaoyi ve Ding Jiali’yi izliyoruz.
Leviathan
- Andrey Zvyagintsev
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder